İnsansız Hava Aracı tabirini duymuşsunuzdur. İHA'lar 2 farklı türde olabiliyor. Eşsesli bir kavram yani. Bizi ilgilendiren, birinci türü, yani içinde insan olmayan, gözlem veya saldırı amacı ile uzaktan kontrol edilen uçan araçlar değil. Diğeri. Yani, "Ben bu takımın antrenörüyüm" diye hava atan, ama içinde insan olmayan araçlar. Bir nevi insansız antrenör. Antrenör gibi görünüyor, ama içinde insan yok.
Bu türle ileriki yaşlarda karşılaşanlar nispeten şanslı olanlardır. Ancak bu çok düşük ihtimal. Çünkü üst liglerde insanlı modellere daha çok rastlanıyor, ama aşağısı bir felaket. Futbolcu dediğin, gelişim çağında 1-2 tane İHA ile çalışmak durumunda kalıyor genelde. Sorun şu ki, korku ile, baskı altında, sürekli eleştirilen, önüne hedefler konulmayan, "sıra ne zaman bana gelecek?" diye kurbanlık koyun gibi bekleyen oyuncular potansiyellerine ulaşmakta çok ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Bir çoğu bu yolda heba oluyor. Böylece oyuncu havuzu daralıyor. Havuzda eksik kalan kısım, İHA'lara direnebilen, futbol yeteneklerinden öte, arsız, ya da vurdumduymaz olanlar tarafından dolduruluyor. Böylece bir miktar potansiyelli oyuncu ve bir miktar cazgırdan oluşan bir oyuncu havuzu ile futbolumuza yön vermek durumunda kalıyoruz.
Son günlerde en çok sevindiğim şey, Fatih Terim'in Euro 16'ya kaldıktan sonra "Türk futbolunun sorunları bitmedi. 1500 sahaya ihtiyacım var. Antrenörleri eğitmem gerekiyor" şeklindeki tespitleri idi. Öyle ya, farkında olmak, başarmak için ön şarttır.
Elbette alt yaş gruplarında ya da kümelerde çalışan antrenörlerin de zorlukları vardır. Ama artık bunları aşmak zorundayız. Nasıl ki, "Polisin maaşı düşük, o yüzden işkence yapar" demiyorsak, antrenörlerin de her hangi bir gerekçe ile gencecik insanlara işkence yapma hakları olamaz. Kısacası tüm antrenörler, ama özellikle gelişim çağındaki oyuncularla çalışan antrenörler;
Bunlar gibi pek çok davranış tarifleri resmi, gayrı resmi belgelerde anlatılsa da, buradaki sıkıntı; kötü eğitimli kişilerin belgelerle, gelişimle değil, anlık sonuçlarla ve kendi statüleri ile ilgili olmasıdır. Kötü eğitimi nedeni ile bu olumsuzlukları sergileyen kişilerin kendilerini belgeler, kitaplar okuyarak geliştirmelerini beklemek yerine, TFF gibi üst kurumlar tarafından, yoğun olarak antrenörlere (göstermelik olmayan) formasyon eğitimleri verilmelidir.
Unutulmamalıdır ki, bu iş bir insan işi. Kaynağı insan olan bir iş. Dolayısı ile insan kaynağımızı liyakatsız antrenörlerin heba etmesine izin vermemeliyiz.
1969 İstanbul Doğumlu,İstanbul Erkek Lisesi, İTÜ Mimarlık Fakültesi ve İÜ İşletme İktisadı Enstitüsü mezunu,
TFF Lisanslı Futbol Menajeri.
Çeşitli şirketlerde yönetici olarak görev alıyor ve spor yöneticiliği yapıyor. Özellikle futbol altyapıları ile genç sporcu ve sporcu adaylarına yönelik ürün ve hizmetler alanında çalışmalar yürütüyor.
info@senihozkiper.com
senihozkiper.com
Bu yazımda tüm sporcular hatta tüm sağlıklı yaşama heveslisi insanlar için beslenme ipuçları içeren bir yazı kaleme alacağım.
Vücudumuzun fazla oksijene gereksinim duymadan, hızlı ve ekonomik enerji ihtiyacını karşıladığımız besin türevleri karbonhidratlardır. Uzun ve tempolu antrenmanlarımızı yorulmadan yapabilmemizi sağlayan karbonhidratlar aşırı alınması sonucu fazla kiloya sebep olabilmektedirler.
Kime sorarsanız sorun "tekmeye kafa uzatmak" iyi bir şeydir. Oyuncunun özverisini betimler. Düşünsenize rakip topa vuracak araya kafa sokuyorsunuz. Yaralanmak pahasına... Bundan daha iyi futbolcu olabilir mi?
Lionel Messi