Uluslararası adı ile Tekvando, çıplak el ve ayakla yapılan, bir uzak doğu savunma sanatı ve sporudur.
600'lü yıllarda ortaya çıkan ve Kore kökenli bir spor olan Tekvando, "Ayak Sistemi" ve "Yumruk Metodu"'nun zamanla bir araya getirilmesi sonucunda şimdiki halini almıştır.
Tekvando kelimesi, Korece Tae (tekme), Kwon (yumruk) ve Do (doğruluğa giden yol) kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur.
Tekvando sporunda güçten ziyade hız çok daha önemlidir. Tekvando müsabakalarında rakibin tekniğinden kaçmak yerine, tekniği boşa çıkarıp ya da gard alarak etkisiz kıldıktan sonra karşı hamle yapılması esastır.
Tekvando'da, tecrübe ve ustalığı belirtmek üzere kuşaklar kullanılır. Bu kuşaklar sırayla, beyaz, sarı, yeşil, mavi, kırmızı, siyah renklerdedir. Derecelendirmeyi kolaylaştırmak için, her iki kuşağın arasında bir de ara kuşak bulunur. Bu ara kuşak, öncesindeki ve sonrasındaki kuşakların rengiyle anılır. Sarı-yeşil kuşak, kırmızı-siyah kuşak gibi.
4 ayda bir kuşak sınavı yapılır, başarılı olanlar bir üst kuşağa geçerler. Başarıya göre ara kuşakları atlayarak yükselmek de mümkündür. Örneğin, sarı kuşak sınavına giren bir sporcu eğer üstün başarı gösterirse sarı-yeşil kuşak alabilir. Kuşakların en üstü siyah kuşaktır. Siyah kuşaktan sonra yeni kuşak alınmaz. Bunun yerine siyah kuşağın derecelerini belirtmek üzere Dan alınır. Bunlar 1.Dan, 2.Dan, 3.Dan, 4.Dan, 5.Dan, 6.Dan, 7.Dan, 8.Dan ve 9.Dan'dır. Her Dan derecesi arasında belli bir bekleme süresi vardır. Bu süre Dan derecesi kadar yıldır. Örneğin, 3.Dan olan birisi 4.Dan'a geçmek için 3 sene beklemek ve ardından bir imtihana girmek zorundadır.
Tekvando eğitimi, kişiye;
öğretir.
Tekvando müsabakalarında amaç, rakibi yaralamak ya da sakat bırakmak değil, rakipten daha fazla puan almaktır. Bu nedenle, en sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı dövüş sporlarından biri tekvandodur.
Tekvando maçları 2'şer dakikalık 3 devreden oluşur. Devre aralarında 1'er dakika dinlenme molası verilir. Tekvando maçları sporcuların birbirlerine ve hakemlere selamı ile başlar ve biter. 3 raundun sonunda eşitlik olması durumunda, üçüncü raundun sona ermesinden sonra bir dakikalık dinlenme süresi verilir ve daha sonra altın vuruş olarak adlandırılan son vuruşun yapılacağı iki dakikalık dördüncü raunt yapılır.
Bu hareketleri yapan sporcu uyarı cezası alır.
Kural dışı hareketler yapmakta ısrar eden, kafa atan, yere düşen sporcuya vuran, ya da ayrıl komutuna rağmen rakibine vurmaya çalışan sporcu eksi puan alır. 3 eksi puan alan sporcu hükmen yenik sayılır.
Türkiye'nin Tekvando sporuyla tanışması 1964 yılında olmuştur. 1964 yılında Koreli general Choi-Honghi'nin başkanlığındaki bir tekvando ekibi çeşitli ülkeleri dolaşarak gösteriler sundular. Bu ekip Türkiye'ye de uğrayarak yaptıkları Tekvando gösterileriyle bu sporu tanıttılar.
Şükrü Gençel ve Nazım Canca'nın gayretleriyle bu spor ülkemizde gelişmeye başladı. 16 Haziran 1970 tarihinde Güney Kore'den Mr. Cho Soo-Se'nin Türkiye'ye gelmesiyle Tekvando hızla gelişmeye başladı.
Ülkemizde dünya çapında başarılı birçok Tekvandocu yetişti ve halen yetişmektedir. Kadınlarda Hamide Bıkçın Tosun, Nur Tatar, Tennur Yerlisu, Azize Tanrıkulu, Züleyha Tan, Erkekler de ise Nusret Ramazanoğlu, Turgut Uçan, Servet Tazegül, Bahri Tanrıkulu, Şakir Bezci gibi sporcularımız dünya çapında çeşitli madalyalar kazandılar.
Tekvando sporu Savunma Sporları Federasyonu bünyesinde faaliyet göstermektedir.
Dünya ve Avrupa Tekvando Şampiyonaları Uluslar arası alanda her iki yılda bir, Avrupa ve Dünya şampiyonaları, her dört yılda bir ise olimpiyat oyunlarında Tekvando müsabakaları yapılır. Bu müsabakalar Dünya Tekvando Federasyonu kontrolünde gerçekleştirilir.
İlk Tekvando Dünya Şampiyonası, sadece erkek sporcuların katılımıyla 1973 yılında Güney Kore'de, kadınların katıldığı ilk Tekvando Şampiyonası da 1987 yılında İspanya'da düzenlenmiştir. Her 2 yılda bir düzenlenen Tekvando Avrupa Şampiyonası ise, ilk olarak 1976 yılında Barselona'da düzenlenmiştir. Kıtalar arası Tekvando Şampiyonası ise her dört yılda bir yapılmaktadır.
Tekvando, 1988 Seoul ve 1992 Barselona Olimpiyatlarında gösteri sporu olarak yer aldı. 2000 Sydney Olimpiyatlarıyla birlikte madalya verilen bir spor haline geldi. Kadınlar ve erkeklerde dört dalda madalya verilmektedir.
Dal | Erkekler | Kadınlar |
---|---|---|
Tüysiklet | –58 kg | –49 kg |
Hafifsiklet | 58–68 kg | 49–57 kg |
Ortasiklet | 68–80 kg | 57–67 kg |
Ağırsiklet | +80 kg | +67 kg |
Bu spor, hayatın her anını bir bütün olarak ele almayı ve tüm kurallarını eksiksiz yerine getirmeyi esas alır. Tekvando'da mükemmellik; Beceri (Musoll), Yöntem (Muye), Prensip (Mudo) üzerine oluşmuştur.
Tehlikeyi istenilen şekilde kontrol etmek ve ona üstünlük sağlamaktır.
Akıl ve vücudu uyumlu bir şekilde çalıştırarak, her ikisinden de maksimum verimi sağlamaktır.
Samimiyeti, içtenliği, sabrı ve kavrama yeteneklerini katarak akıl ve vücut uyumunun seviyesini yükseltmektir.
Her şeyden önce, Tekvando sporu zihinsel gelişmeyi arttıran bir spor dalıdır.
Tekvando sporcusu,
bir kişi olarak yetişir.
Ayrıca bedensel gelişmeyi sağlayan Tekvando, refleks, güçlü fizik, kabiliyet, sağlıklı ve dengeli gelişmeye yardımcı olur.
Tekvando sporu bir savunma sporu olarak kullanılır. Kesinlikle salon dışında kavga aracı olarak kullanılmaz!
Daha becerikli, daha yatkın bir futbolcu olabilmek için ipuçları derledik. Akademimizdeki konuşmalarımızdan derlediğimiz bu ipuçlarından maksimum fayda sağlayabilir ve futbolunuzu daha şık,kendinizi daha futbola elverişli hale getirebilirsiniz.
Çocuk sporcularda gözlemlediğim en önemli sorunlardan birisi, ağırlık antrenmanlarının (çoğu insan buna fitness da diyebilir) yapılıp yapılmaması konusudur. Sporcular, antrenörler ve veliler ağırlık antrenmanı konusuna net bir çerçeveden bakamıyorlar.
Sunucu pozisyonda heyecanla haykırır; "Nefis bir şut, kaleci son anda kurtardı. Son anda" Peki gerçekten öyle mi?
Hristo Stoichkov