2015-2016 futbol sezonunun başlamasıyla birlikte yeniden birlikteyiz. Bu futbol sezonunda da sportistan portalımızda yazılarıma devam edeceğim.
18.09.2015 haftası ile birlikte Avrupa kupalarında takımlarımız Galatasaray ve Fenerbahçe ilk defa sahaya çıktılar. İki takımımızın birden maçlarını kaybetmeleri, ki Fenerbahçe’nin kaybetmesi futbol için daha trajik bir hikaye olacaktır, bizi üzmekle birlikte futbolda ekol kavramının önemi ve açıklanabilmesi açısından bir yazı kaleme almam gerektiğini bana hatırlattı.
Öncelikle önümüzde uzun yıllardır hiçbir dünya kupasını kaybetmeyen Avrupa kıtası ve kıtanın oynadığı, bizim oynayamadığımız, futbolun tanımı çekirdek Avrupa futbolu var. Bu futbol ekolü belirli prensiplere dayalı olarak, basit hata yapmamak ve basit olanı kusursuz yapabilmek üzerine kurulu olan, isimli oyuncular gerektirmeyen, futbolu takım ve bloklar halinde oynayıp hatlar arası mesafeyi açmayan komple ve kompakt bir oyun.... Sportistan/futbol bölümünden çekirdek Avrupa ve yüksek seviye futbol yazılarını takip ederek bu konuda fikir sahibi olabilirsiniz.
Bu oyun karşısında sizin adınızın Fenerbahçe olması maalesef maçı kazandırmaya yetmiyor. Kadıköy’de Fenerbahçe’nin Molde karşısında 3-1 kaybettiği bu karşılaşma ülke futbolumuz ve futbolcu adaylarımız açısından büyük örnekler ve yapılmaması gereken noktaları içermekte. Bu maçı incelediğimizde;
Öncelikle her kulübün tesisinin girişine yazılması gereken sözün MAÇ OYNANMADAN KAZANILMAZ olduğunu anlıyoruz. Rakibe saygı ve taktik analiz futbolun olmazsa olmazıdır.
Aynı şekilde, şu anda dünyada oynanan futbol, çekirdek Avrupa futbolu versiyon 1.0. Biz ise hala yarı Avrupa yarı kaos futbolu versiyon 1.0'dayız. Yarı Avrupa futbolu oynadığımız için hala onlarla aynı sahalarda ama düşe kalka, ama para gücümüzün sayesinde, ama bireysel yeteneklerimizin yüksekliği sebebiyle hala rakip olabiliyoruz. Hala zorda kaldığımız zaman maç kazanabiliyoruz, fakat birkaç sezon içerisinde Avrupalılar eğer futbollarına bir güncelleme daha yapıp çekirdek Avrupa futbolu versiyon 2.0'a geçerlerse ve biz bu döneme şimdi olduğu gibi ayak uyduramazsak, hiçbir platformda Avrupalılarla yarışamayacak duruma geleceğiz.
Bu devrim ve güncellemelere ayak uydurmak, ya TFF'nin futbolda Alman devrimini örnek alarak yapacağı bir futbolu durdur, antrenörleri yetiştir, akademileri aç, eğit, futbolu yeniden başlat prosedürleriyle ve çok ciddi altyapı ve antrenör yatırımlarıyla mümkün olacak. Ya da Sportistan Akademi gibi özel futbol akademilerinin yaptığı ve sınırlı girişimlerle kör topal güncellenmeye çalışılacak.
İkisinin de olmadığı durumda maalesef ki Türk futbolu çok yakın tarihte Avrupa futbol piyasasından silinip, zaten şu anda bulunduğu yetersiz konumdan çok daha aşağılara düşerek Avrupa ve Dünya kupalarında oynamanın hayal olarak, İngiltere’den 6 gol yediği günleri de gerçek olarak yaşayacaktır. Ve benim bu konunun düzeleceğine dair hiçbir umudum yok.
Ayrıca versiyon 1.0, sadece isimsiz Avrupa takımlarıyla bizim Premium sınıf takımlarımızı karşılaştırdığımız zaman bize karşı çoğu zaman kazanan, bazen kaybeden, bazen de berabere kalan bir versiyon. Orta sınıf Avrupa (Athletico Madrid gibi) ve Premium Avrupa takımlarını (Real Madrid, Bayern Münih gibi) v.s. maç yapmaya getirdiğimizde zaten kazanma şansımızın tamamen sıfır olduğu yüzümüze çarpılıyor.
Siz futbolcu adayları, futbolseverler ve futbolcu velileri olarak bu gerçekle yüzleşmelisiniz. Türk futbolunda bir devrimin gerçekleşmesi çok zor görünüyor. Bu sebeple uluslararası performans düzeyinde futbol oynayabilmek için geriye tek seçenek kalıyor; AVRUPA TARZINDA FUTBOLCU OLMAK
Peki bunun için ne yapmak gerekli?
Daha önceki yazılarımızda sık sık TFF açısından yapılması gerekenleri yazdık. Bu sefer, bir yazı dizisi halinde, "Nasıl Avrupa tipi futbolcu olunur?" konusunu yazacağım. Yani siz futbolcu adayları ne yapmalısınız? Siz bu işi nasıl becerirsiniz? Beslenmenizden antrenman geçmişiniz ve uyguladığınız tarzlara, ihtiyacınız olan ekstra antrenörden tutun özel akademilerden alacağınız antrenman desteklerine kadar tamamına değineceğim.
Zaten şu anda Avrupa düzeyinde futbol oynayabilen oyuncumuz 70.000.000'da 1, yani Arda ile sınırlı durumdayken, artık şans ve olmayacak ihtimallere yatırım yapmayın. Lütfen "Nasıl Avrupa tipi futbolcu olunur?" yazı dizimi takip edin. Yeni sezon eğlence ve sürprizlerle dolu olacak.
alperyaydan@gmail.com
Yavaş yavaş da olsa, ivmelenen bir durumun yoksa hiç kusura bakma; hızına çok güvenen, ama kaplumbağaya yenilen tavşana benzersin.
Doping Maddeleri ve uygulama yöntemleri hakkında geniş bilgiyi bu yazımızda bulabilirsiniz.
Altyapı denildiğinde Barcelona'nın La Masia'sı hakkında övgü cümleleri kurmak adettendir. Peki Barcelona altyapısı gerçekten harika mı?
Johan Cruyff