Bir Halk Kahramanı; Emmanuel Dapidran Manny Pacquiao

Zor bir çocukluk dönemi geçirir. Çok küçük yaşta iken annesi ve babası boşanır. Tek başına 6 çocuğa bakmak zorunda kalan annesine yardım edebilmek için 14 yaşında orta okuldan ayrılmak zorunda kalır.

Annesinin yükünü hafifletmek için Manila'ya gider. Burada boks yapmaya başlar. Haftada bir gün yapılan boks maçlarına çıkar. Para kazanmak maksadıyla yapılan bu maçlarda kurallar çok farklı ve ağırdır. Maçlarda pek çok ölüm olur. Çok küçük olmasına rağmen o maçlara çıkar. Maç başına 3 dolar kazanır. Çıktığı maçların tamamına yakınını kazanır. Hem kilo olarak fazla, hem yaş olarak büyük olanları yener.

1995 yılında bir boks gösteri maçında hayli ünlü bir boksörü hakem kararıyla yener. İşte bu galibiyet onu bir anda yerel yıldız yapar. O sene yani 1995 yılında profesyonelliğe ilk adımını atarak profesyonel olur. Hayatı yavaş yavaş değişmeye adından her yerde söz edilmeye başlanır.

Güney Asya'da katıldığı müsabakalarda, Manny Pacquiao çok önemli 2 şampiyonluk kazanır. Kazandığı bu başarılardan sonra ABD'ye gitmeye karar verir. 2001 yılı Haziran ayında Horoz sikletin dünya şampiyonu Güney Afrikalı Lehlolonolo Ledwaba'yı yenerek dünya şampiyonu olur. Bu unvandan sonra hayatı yeniden şekillenen Pacquiao, onu boksta efsane haline getirecek olan eski büyük boksörlerden Freddie Roach'la tanışır.

Antrenör Roach, boks yüzünden Parkinson hastasıdır. Ama hastalığı onun antrenörlük yapmasına engel değildir. Pacquiao'yu çalıştırmayı kabul eder. Çalışmaya başlarlar. Roach şaşırmıştır. Çelimsiz ve çok güçsüz gördüğü bu adam onun anladığı boksu bilmemektedir. Herşeye sıfırdan başlarlar. Freddie Roach, Manny Pacquiao'nun boksta devrim yapmasını sağlar.

Pacquiao'nun her şeyiyle ilgilenir. Pacquiao'nun hayatının bir bölümü antrenörü Roach'ın karantinası altında geçer. Bu birliktelik sayesinde kendi tabiriyle bir "makine adam" oluşur. Dünyanın en güçlü, en teknik boksörlerinden birinin oluşması sağlanmıştır. Parkinson hastası olan Roach bildiği her şeyi öğrencisi Pacquiao'ya öğretmiştir. O artık muhteşem bir boksördür.

Yüzü hep gülen biridir. Ringte maç sırasında bile yüzü hep güler. Çok sempatiktir. Maç bittiğinde o gülen yüzüyle rakibini kucaklaması onun hep sevilmesine neden olmuştur. Yenildiğinde bile hep gülmüş asla saygıyı bırakmamıştır.

15 Kasım 2003 yılında Tüy siklette büyük bir sürpriz olur. Bir anda Meksikalı şampiyon boksör Marco Antonio Barrera'ya rakip olur. O, klasmanda 6. sıradadır. İlk beş sıradaki boksörlerle anlaşma sağlanamaz, 6. sıradaki Pacquiao birden sürpriz rakip oluverir. Maç oynanır. Pacquiao 10. raundda Barrera'yı teknik nakavtla yener. Barrera o zaman Dünyanın tüy sikletteki en iyi boksörüdür. İşte bu galibiyet Pacquiao'nun bir anda yaklaşık 44 yıldır büyük sorunlarla ve iç savaşlara uğraşan Filipinler'de bir halk kahramanı olmasını sağlar.

Dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Filipinler'in adı, Pacquiao nun sayesinde dünya gündemine oturur. Bu küçük dev adam Filipinler gibi bir ülkenin uluslararası arenada yerini almasını sağlar. Pacquiao maça çıktığı anda 85 milyon nüfuslu bu ülkede yaşam durur. Sokaklarda bir kişi bile yoktur. Ülkenin tamamı televizyon başında onu seyretmeye hazırdır. İç savaşın yaşandığı bu ülkede, militanlar ve askerler silahları bir kenara bırakıp televizyon başına geçerler. Maç biter hayat ve savaş yeniden başlar. Filipinler'in Halk Kahramanı Manny Pacquiao. Bir an için bile olsa savaşı ve yaşamı durduran adam olur.

Profesyonel olurken 18 yaşından küçük olan bu adam yaşının 18 olduğunu söyler. O henüz 16 yaşındadır. Maç için tartıya geldiğinde kilosunu tutturmak için şortunun ceplerine taş dolduran adam. O Manny Pacquiao. Çok yönlü daima gülen adam. Boksun yanında şarkı söyleyen, filmlerde oynayan aktör, lisanslı amatör basketbolcu, reklam filimlerinin arananı Manny Pacquiao. Dövüş konulu bir aksiyon filminde rol alır. Lakabı PACMAN olur. Pacman olarak anılmaya başlanır. 9 filmde oynar. Hayatını anlatan en son filmi vizyona girdi, seyrediniz.

Manny Pacquiao 34 yaşına geldiğinde 8 ayrı siklette Dünya Şampiyonu olan tek boksör olarak Guiness Rekorlar kitabına girer. Daha önceki rekortmen, 6 ayrı siklette Dünya Şampiyonu Oskar De La Hoya idi. Bu boksör halen dünyanın en çok kazanan sporcusu unvanını taşımaktadır. Boks sporundan yaklaşık 1 milyar Dolar gelir elde ettiği söylenmektedir. Böyle bir gelir dünyada hiçbir sporda elde edilememiştir. İşte Manny Pacquiao 6 siklette Dünya Şampiyonu olan De La Hoya'nın kırılamaz denen rekorunu kırmıştır. Bu rekor, belki de hiçbir zaman kırılamayacaktır. Belki onun kadar para kazanamayacaktır, ama Manny Pacquiao, Oskar De La Hoya'yı da hakem kararıyla yenmeyi de başaracaktır.

Çok yönlü olan Pacquiao 2007 yılında siyasete atılır. Milletvekilliğine aday olur ama seçilemez. Muhalifler müthiş bir kampanya başlatarak onu karalayarak hükümetin kuklası olduğu propagandasını yaparlar. Ancak o gülen adam vazgeçmez ve 2010 yılında tekrar aday olur. Seçilmeye kararlıdır. Bu sefer eşinin memleketi olan Sarangani'den adaylığını koyar. 7 milyon dolar harcar. Sarangani eyaleti halkının yüzde 80'inin oyunu alarak bu eyaletin hükümet başkanı olarak Ulusal Meclise girmeyi başarır. Filipinliler onu o kadar çok seviyorlar ve inanıyorlar ki ülkelerindeki iç savaşı ancak ve ancak Pacquiao bitirir diyebiliyorlar. Öyle ki o Devlet Başkanlığına aday olursa destekleyeceklerini açıkça ilan ediyorlar.

Amerikan ekonomi dergisi FORBES'in "dünyanın en güçlü 100 kişisi" listesine göre 2011 yılında en çok kazanan sporcu 67 milyon Dolar gelirle Filipinli boksör Manny Pacquiao'dur. Pacquiao o yılki net kazancıyla Ronaldo ve Messi gibi futbolun dünya yıldızlarını geride bırakmıştır. 2012 yılında ise yine Forbes'in sıralamasına göre 75 milyon Dolar net gelir elde ederek, ünlü golfçü Amerikalı Tiger Woods'u bile geçmiştir. Woods 58 milyon Dolar net gelirle bu sıralamada 2. ve Miami Heats'ın yıldız oyuncusu Le Bron James 53 milyon Dolar net gelirle ancak 3. sırayı alabilmiştir.

Halen aktif boks hayatına devam eden Pacquiao'nun en son yaptığı Floyd Mayweather maçından kazandığı 123 milyon Dolar da dahil olmak üzere bokstan toplam 600 milyon dolar kazandığı söylenmektedir.

Manny Pacquiao'nun yaşamında artıların yanında maalesef eksiler de vardır. Kısa zamanda gelen büyük paralar onu istenmeyen yollara da götürmüştür. Kumar alışkanlığı, kadınlarla olan ilişkileri gibi. Antrenörü Roach, onu her zaman bu alışkanlıklardan uzaklaştırmaya çalışmış bazen başarılı olmuş, ama genelde engelleyememiştir. Bir kumarhane ve kafeterya açmıştır. Tüm bu olumsuzluklar bazen ona maçlar da kaybettirmiştir. Bu durumda bile eşi onu asla terketmemiş hep yanında ona destek olmuştur. Kendisi de bunu itiraf etmiş açıkça eşine teşekkür etmiştir.

Pacquiao bir gece bir rüya görür. Rüyasında müthiş bir ışık gördüğünü söyleyen Pacquiao, bu ışığın güneşten bile parlak olduğunu, kendisine bir sesin "oğlum beni neden bıraktın" dediğini bir televizyon programında anlatır. İşte o gün Pacquiao için hayat yeniden başlar. Hemen gider kumarhaneyi ve kafeteryayı satar. Tüm kötü alışkanlıkları bırakır ve ailesine geri döner. Halen ailesiyle birlikte mutlu bir şekilde sorunsuz yaşamaktadır.
Manny Pacquiao ülkesi için o kadar önemli bir sporcudur ki Filipinler Hükümeti, onun ve ailesinin hayatının herhangi bir şekilde tehlikeye girmesi durumunda, "ordu hiç beklemeden ve ayrıca bir emir veya talimat beklemeden derhal harekete geçer" diye Pacquiao ve ailesine özel bir yasa çıkarmıştır.

Pacquiao açıkça yendiği halde hakemlerce yenik sayıldığı maçlarda bile basın toplantılarında hakem kararlarına saygılı olduğunu söylemiş, kimsenin üzülmemesi gerektiğini belirterek "bilin ki bu günkü mağlubiyetimde yüce Tanrının bir hesabı vardır" diyebilmiş bir sporcudur.

Boks Kariyeri

MAÇ: 65
GALİP: 57
MAĞLUP: 6
BERABERE: 2
NAKAVTLA GALİBİYET: 38