Bisiklet, son zamanlarda artış gösteren popüler bir spor ve sosyalleşme aracı olma yolunda ilerliyor. Genç yaşlı demeden herkes bir bisiklet sevdası içerisinde bulabiliyor kendini.
Bisiklet grupları toplumu bilinçlendirmek, imrendirmek ve teşvik etmek adına toplu sürüşler, keyifli sosyal faaliyetler düzenlemekteler. Bu sayede her dönem, bisiklet sporuna gönül veren kişi sayısı artıyor.
Bisiklet sporu, spor yapmanın ötesinde, bir çok faktörü de içinde barındırıyor;
İlk olarak bütçenize uygun bir bisiklet seçimi gerekli. Başlangıç için genelde çoğunluk dağ bisikletine yöneliyor. Araziye meraklıysanız, ormanlarda yağmur çamur dinlemeden sürmekten zevk alacağınızı düşünüyorsanız, dağ bisikleti sizin için iyi bir seçim olacaktır.
En sık yapılan hata şehiriçinde dağ bisikleti kullanmaktır. Eğer sadece şehir içinde bu sporu yapmayı düşünüyorsanız, orman veya ağır arazi sürüşleri yapmak gibi bir niyetiniz yoksa kesinlikle şehir/tur bisikletlerine yönelmelisiniz.
Dağ bisikleti alıp da arazi ortamına girmediğini farkedenler, bisikletini değiştirmek yerine genelde dişsiz yol lastiklerine yönelmektedirler. Bu, kısmen, iri yanaklı dişli lastiklere göre dağ bisikletini düz yolda ve şehir içinde daha sürülebilir bir hale getiriyor. Ancak dağ bisikletinin kadro geometrileri şehir sürüşü için tasarlanmadığından yine de amacı dışında sürmüş olacaksınız.
Bisiklet seçimi yapmak isteyenlerin takıldığı bir diğer nokta ise hangi tip fren tercih etmektir. Bisikletler'de son zamanlarda en çok kullanılan 3 tip fren mevcut;
Tüm fren tiplerinin bir diğerine göre farklı avantajları ve dezavantajları mevcut.
Jant yüzeyine fren pabuçlarının bastırılmasıyla çalışan bir sistem. Giriş seviyesi ve amatör kullanıcılar için idealdir. Düşük masraflı, sık bakım gerektirmeyen, tamiri kolay ve basit. Hidrolik ve mekanik disk frenlere göre daha hafif.
Bu seviyede daha iyi fren performansı için kullanıcılar "Baradine" markasının fren pabuçlarını tercih ederler. 3 renkli olan modeli popülerdir, uzun ömürlü olması ve üstün fiyat/performans oranıyla bilinir.
V frenin dezavantajlarına gelecek olursak, ıslak ve çamurlu zeminler fren performansınızı düşürecektir. Jantın akort ayarı bozulursa (jant yamulursa) fren pabuçları sürtme yapacaktır. Ancak yeni bisikletlerde çift kat jant kullanıldığı için bu tip durumlarla eskisi kadar sık karşılaşılmıyor.
Kısacası disk frenlere merakınız yoksa, bütçeniz kısıtlıysa ve çok fazla çamurlu, ıslak zeminde sürüş yapmayacaksanız V fren işinizi fazlasıyla görücektir.
Daha çok düşük bütçeli modellerde kullanılır. V frendeki gibi telli bir sistem. Fren kolunu sıktıkça jant göbeğine bağlı olan diski sıkan bir balata vardır. Performans olarak V frenle arasında uçurum yoktur ve daha ağırdır. V frene avantajı ıslak ve çamurlu zeminden daha az etkilenmesidir. Fazla tercih edilen bir fren tipi değildir.
Özellikle düşük bütçeli, başlangıç seviyesi bisikletlerde, sadece görüntüye aldanıp Mekanik disk fren tercih eden kullanıcılar var. Zamanla V fren yada Hidrolik disk frene yöneliyorlar. Mekanik diskler sesli çalışabiliyorlar ve zamanla performanslarını yitirebilirler. Genelde başlangıç modellerine orta – üst seviye Mekanik disk fren takmadıkları için kullanıcılar memnun kalmazlar. Düşük seviye V fren daha iyi bir seçim olacaktır.
Genelde bütçesini yükselten kullanıcıların yöneldikleri modeldir. Amatör bir kullanıcı dışarıdan baktığında Mekanik disk fren ile farkını anlayamayabilir çok benzerlerdir. Çalışma mantığı Mekanik disk ile benzerdir. Sadece Mekanik diskteki telli sistem yerine, diski sıkan balataya, fren kolunu sıktıkça hidrolik gönderilir. Bu sayede az bir güçle yüksek seviyede fren performansı elde edilir.
Bakım maliyeti diğerlerine oranla yüksektir. Tamiri amatör kullanıcılar için zordur. En sık karşılaşılan sorun, lastik patlağı için jant sökülüp yeniden takıldığında diskin balataya sürtmesidir. Jantı düzgünce oturtmak patlak onarma sürenizi uzatabilir.
Sistem içersindeki hidrolik hava yapabilir ve frenleme gücü düşebilir. (Bisikleti ters çevirmemeye özen göstermelisiniz)
Amatör kullanıcılar Hidrolik disk fren ile panik frenlemede çoğunlukla takla atarlar. Bu çok sık görülen bir olaydır. Hidrolik freni sadece 2 parmak ile sıkmak yeterlidir. (İşaret parmağı ve sağındaki parmak) Bunu bilmeyen amatör bir kullanıcı panik fren yapmak istediğinde tüm parmaklarınla fren kolunu sıkar ve ön teker kilitlenme noktasına gelir, sonuç kaçınılmaz takla olacaktır.
Hidrolik disk frenin en büyük avantajları, az güç ile kolay frenleme, konfor. Bozuk arazi koşullarında fren koluna daha az güç uygulamak gidonu tutuşunuzu kolaylaştırıcak ve bileklerinize binen yükü azaltacaktır.
Eğer normal bir sürücüyseniz, arazide, ıslak ve çamurlu zeminde kullanmayı düşünmüyorsanız, disk frene yönelmeniz çok gerekli değildir.
Yağmurlu günlerde V fren kurudaki gibi olmayacaktır, ancak yine de işinizi görecektir. Disk frenlerde dahi ıslak yolda dikkat edilmeli, kayma riski artar, özelliklede dükkan önlerinin yıkanması tehlike oluşturur.(Köpüklü veya yağ içeren su olabilir)
Açıları yol bisikletine yakındır. İki teker arasındaki mesafe kısadır. Lastikleri tur bisikletine göre incedir ve tur bisikletinden hafiftirler. Çoğunlukla V fren veya disk fren ile satışa sunulmaktadır. Ağırlıklı olarak asfalt sürüşü, hız ve nabız antremanları için idealdir. Yol/yarış bisikletine geçiş için iyi bir seçenektir. Ancak dikkat edilmesi gereken husus vites sistemlerinin Dağ bisikleti tarzında mı, yoksa Yol/yarış bisikleti tarzında mı tercih edilmeli ?
Bisikletin özelliklerine bakarken aynakol diş aralığı (ön dişliler) 34-50 (2 yapraklı) yada 30-42-52 gibi yüksek bir aralıktaysa yol bisikleti donanımı vardır. 28-38 ve 48 dişli ve altı ise (maksimum 48 dir) dağ bisikleti vites sistemi mevcuttur.
Dağ bisikleti vites sistemi olması amatör kullanıcılar için daha idealdir. Sunduğu vites aralığı daha açıktır. Yokuş çıkmayı kolaylaştırır. Yol bisikletine ait vites sistemlerinde yokuş çıkmak daha zordur. Dişli sayısı aynakolda (ön dişliler) daha fazla olup, arka rublede ise daha azdır. Bisiklet hafif ve yola uygun olsa da, amatör bir kullanıcıyı zorlayacaktır. Zaten bu tip dişli oranlarında genelde SPD (Shimano Pedalling Dynamics) tercih ediliyor.
SPD sistemini basit olarak açıklarsak, kilitlenebilir ayakkabı ve pedal sisteminden oluşmaktadır. Sporcu'nun ayakkabıları pedala kilitlendiğinde bir ayakla pedala basma kuvveti uygulanırken diğer ayak ile çekme kuvveti uygulanır. Bu sayede ciddi güç arttışı elde edilir, özellikle yol bisikleti ağır dişli oranlarını çevirmekte ve yokuş çıkmakta kolaylık sağlar. Aynı zaman da Dağ bisikleti ve Şehir/tur bisikletlerinde de profesyonelleştikçe kullanılabilir.
Tüm bisiklet kadroları (ana gövde) farklı boylardaki insanlar için değişik açılarda üretilir. Doğru beden seçimi yapmak, boyunuza göre kadro almak, size sürüş kolaylığı ve rahatlığı sağlayacaktır. Bel ağrılarını ve bileklere binen baskının olmamasına yardımcı olacaktır.
İhmal edilmemesi gereken önemli bir konudur. Her markanın farklı boyda ve ebatta kadroları vardır. Bunları yetkili satıcıya danışmanız yararınıza olacaktır.
Bir diğer ihmal edilmemesi gereken konu ise güvenlik gereksinimleridir. Otomobildeki emniyet kemeri ne ise, bisiklet sporunda da kaza anında hayatta kalmanızı sağlayacaktır.
Kask seçimi yaparken bütçenizi yükseltmenizi öneririm. Her hangi bir kaza anında başınızı yere vurma şokundan engelleyip, travmaları önler. Hayatta kalmanızı sağlayacak en önemli unsurdur. Kesinlikle kasksız sürmenizi tavsiye etmiyorum. Düşük bütçeli kişiler piyasada bulunan 50 tl civarı kasklardan edinebilir.
Sürüş esnasında, gözünüze toz girmesini, uçucu böceklerin ve taş çarpmasını, yoldaki kirli suyun, çamurun, rüzgarın gözünüzle temasını engeller. Her bisikletçi için gereklidir. Normal hayatta kullanılan güneş gözlükleri ince camlı olduğu için, düşme yada taş çarpması gibi olaylarda gözlük camını kırıp sizi yaralayabilir. Bisiklet gözlükleri darbelere karşı dayanıklı ve buğu olmasını engelleyici özelliktedir. Çoğu ultraviyole (zararlı güneş ışınları) korumalıdır, göz sağlığınızı güneşte de destekler.
Birden fazla lensli olmasını tavsiye ederim. Siyah – kahve renkli lensler güneşli havalar için. Sarı- turuncu lensler gece ve sisli sürüşler için. Şeffaf lensler ise gece sürüşleri için tasarlanmıştır.
Eldiven seçimi önemlidir. Hem kaza anında hem de sürüş esnasındaki sağlığınızı etkiler. Kaza anında yere düşerken refleks olarak ellerimizle kendimizi korumaya yöneliriz. Bu sırada eldiven, elinizin yaralanmasını önlemede başarılıdır.
Sürüş esnasında ise, eller gidonu tuttuğu için zamanla ağrıyabilir ve parmaklarda nasır tutmasına neden olabilir. Jel destekli ya da süngerli eldiven tercih ederseniz daha rahat bir sürüş elde edeceksiniz.
Forma giymek terinizi dışarıya daha kolay atmak, rüzgara olan direnci azaltmak daha profesyonel bir görünüm ve trafikte daha fazla dikkat çekmek için önemlidir.
Özellikle kask takmak ve forma giymek daha profesyonel bir görüntü sağlayacağından trafikteki sürücüler, size daha dikkat edeceklerdir. Kısmen trafikteki saygı görme ihtimaliniz yükselecektir.
Tayt ise seleye temas eden kalça kemiklerinin jelli yada süngerli desteklerle daha homojen (dengeli) ağırlık dağılımını sağlayacağından, sürüş esnasındaki kalça ağrılarını engeller. Yerden gelen ani şoklarda daha az etkilenirsiniz. Cinsel organlara giden damarlardaki basıncı azaltır. Dolayısıyla bu bölgede ki ağrı oluşumunu ve uyuşmalarıda engelliyor.
Normalde iç çamaşırı olmadan giyilir, formadaki gibi terlemeyi azaltıcı, hava aldıran yapısı vardır. İsteğe göre yine de içine iç çamaşırı giyilebiliceği gibi (terlediğiniz zaman ıslak kalır, tahriş edebilir) soğuk aylarda da üzerine termal kıyafetler tercih edilebilir.
Özellikle gece sürüşlerinde hem önünüzdeki engelleri görebilmek hemde diğer otomobil sürücülerinin sizi farketmeleri adına yararlıdır. Ön ve arka ışıklandırma, yansıtıcı (kedi gözü) olabileceği gibi ampul veya led li olarak tercih edilebilir. Son günlerde led aydınlatma sistemleri az pil tüketip iyi aydınlattıkları için kullanıcılar tarafından sık tercih edilmekte. Ayrıca jant tellerine yansıtıcı (kedi gözü) takmanız geceleri yandan gelecek araçların sizi farketmenizi sağlar. Fosforlu formalar ve kasklar tercih etmeye özen gösterin.
Genel anlamda saatteki hızınızı, ortalama hızınızı, maksimum hızı, sürüş süresini, gidilen mesafe gibi ölçüleri gösterir. Özellikle antreman için gerekli bilgilerdir. Bütçe yükseldikçe kablosuz sensörler, sıcaklık, kadans (dakikada kaç tur pedal atıldığı), ekan ışıklandırması, yükseklik – alçaklık bilgisi, nabız ölçümü, gps gibi opsiyonlarda mevcuttur. Kask, gözlük ve eldiven olmadan almanızı tavsiye etmiyorum. Önce güvenlik.
Bisiklet sporcuları için olmazsa olmazlarındandır. Suluklar çeşitli malzemelerden üretilirken, termal olanlarıda mevcuttur. Bütçeye göre termal tercih etmeniz, yazın sıcak aylarda suyunuzun çabuk soğumasını engelleyecektir.
Suluk kafesleri metal, plastik veya karbon fiber seçilebilir. Ağırlığa önem vermiyorsanız metal yada plastik olanları işinizi görecektir.
Aktivite tiplerine göre sınıflandırılmış insan gruplarından ilki olan Sedanter, yani spor yapmayan, durağan yaşayan insanlar için beslenme rejimi nasıl olmalıdır?
Bugün hiç susadınız mı? Eğer susadıysanız bu vücudunuzun susuz kaldığı için size sinyaller gönderdiği anlamına geliyor.Yani vücudunuz sizi onu sulamaya çağırıyor.
Altyapı denildiğinde Barcelona'nın La Masia'sı hakkında övgü cümleleri kurmak adettendir. Peki Barcelona altyapısı gerçekten harika mı?
Mario Balotelli