Sanat ve sporun birada bulunarak kaynaşabildiği ender sporlardan biridir. Tıpkı bir bale gibi görsel zarafet içeren, müzik eşliğinde muhteşem bir şov gösterisi ve seyir zevki çok yüksek olan, müsabakaları bütün dünyada tv başında milyonlarca insanın seyrettiği bir spor dalıdır.
Buz üzerinde altlarında metal kızakların bulunduğu özel ayakkabılarla müzik eşliğinde çok uyumlu ve organize dans sporu da diyebiliriz. Ama aslında bir dans şovundan çok daha estetik ve güzellikleri içinde bulundurmaktadır.
Kusursuz bir dengeye sahip olabilmek için çok yoğun çalışmayı gerektiren bir spor dalı olan artistik buz pateni, uygulanan teknik, yüksek performans, üstün beceri ve müzikle olan uyum becerisinin bir araya getirilerek muhteşem bir seyir zevki oluşturduğu inanılmaz bir spor dalıdır. Bazı spor uzmanları bu spor için "rüyaların sporu" kavramını kullanmaktadırlar.
Bu muhteşem spor dalı maalesef, puanlama sisteminin halen subjektif oluşu nedeniyle istismara açıktır. Özellikle uluslararası elit yarışmalarda hakemler artistik puanlamalarla istedikleri sporcuları eleyip istediklerini ise başarılı yapabilmektedirler. Halen bu konudaki müsabakalar sırasında büyük tartışmalar yaşanmaya devam etmektedir. Böyle olmasına rağmen bu spor dalı müthiş bir şekilde gelişerek her an ileriye gitmektedir.
Artistik Buz Pateni, dünyadaki en eski ve köklü sporlardan biridir. Spor dalı olarak artistik buz pateninin ortaya çıkışı epey eskilere dayanmaktadır. 18. yüzyılın ortalarında İngiltere'de büyük beğeni ve ilgi görmeye başlamıştır. 1742 yılında İskoçya Edinburg'ta ilk Artistik Buz Pateni Kulübü kurulmuştur. 1772 yılında ise bu sporun kurallarının belirlendiği bir kural kitabı yayınlanmıştır. Spor 19. yüzyılda teknik olarak gelişmeye başlamış ve Amerikalı Balet Jackson Haines tarafından artistik figürler kullanılması denenmiştir. Artistik paten sporunun kural ve uygulama statüleri 20. yüzyılın ilk dönemlerinde şekillenerek atlayış, spin ve kaldırma stilleri spora dahil edilmiştir. 1924'te Chamonix'te ilk defa düzenlenen Kış Olimpiyatlarında olimpik resmi bir spor dalı haline gelmiştir.
Türkiye'de ise 1991 de Türkiye Buz Sporları Federasyonunun kurulması sonucu bağımsız bir federasyon bünyesinde faaliyete başlamıştır. Halen bu faaliyet devam etmektedir.
Bireysel, Çiftler veya Grup olarak buz üstünde kayma, dönüş, atlayış ve kaldırış ve de adım dizileri gibi teknik beceri gerektiren hareketlerin yapıldığı bir olimpik resmi spor dalıdır. Yarışmalarda müzik eşliğinde yapılacak dans gösterisinin sunumu, konusuna uygun kostümlerin giyilmesi ile gerçekleşir. Hareket veya uygulanan tüm tekniklerin seçilerek çalınan müzikle uyumlu olması asıl amaç olmalıdır. Sporun uluslararası yönetim ve icra organı ISU, yani International Skating Union'dur.
Olimpik ölçülerdeki bir buz pateni pisti 30x60 m ölçülerinde dikdörtgen şekillidir. Ülkemizde başta Ankara ve İstanbul olmak üzere birçok şehrimizde olimpik veya yarı olimpik pistler bulunmaktadır.
Buz pateni yapan sporcuların kullandıkları, altlarında dar uzun çelikten yapılı kızak bulunan özel ayakkabılara paten denir. Patenin altındaki kızakların amacı buzun üstünde basıncı artırarak buzun donma noktasını düşürmektir. Bu da basılan yerdeki buzun erimesi demektir. Sporcu eriyerek oluşan ince su katmanının üzerinde kaymaktadır. Basılan yerin dışındaki bölgeler basınç ortadan kalktığında anında donmaktadır. Patenlerin altındaki çelik kızakların kayabilmesi şartı bu olaya bağlıdır.
kategorilerinde müsabakalar yapılmaktadır.
Müsabakalar iki günde yapılan iki ayrı bölümden oluşmaktadır. Birinci gün kısa program, ya da orijinal program denilen bölüm, ikinci günde ise uzun program, yani serbest stil denilen programlar sporcular tarafından sunulur.
Kısa programda sporcular jump (atlama), spin (dönüş) ve adım dizisinden meydana gelen 8 mecburi hareketi sunmak zorundadırlar. Yapılan tüm hareketler zorunlu kurallara göre yapılmaktadır. Uzun, yani serbest programda kendi hazırladıkları ve istedikleri hareketleri serbestçe yapabilmektedirler.
Yarışmalar sırasında uyulması gereken tüm kurallar ISU tarafından belirlenmiştir. Tüm yarışmalar bu kurallara göre yapılırlar.
Müsabaka hakemleri sporcuların bu kurallar dahilinde yapamadıkları elemanlara göre puan kırarlar. Kısa programda sporcuların yapamadıkları elemanları tekrar yapma veya deneme hakları yoktur. Uzun programda ise durum tersidir. Burada hiçbir elemanın yapılması kuralı mecburiyeti yoktur. Yarışmacı önceden hazırladığı koreografiden oluşturduğu programı sunar. Patenci yapamadığı elemanı tekrar deneyerek yapabilir. Bu deneme yapma olayı 2-3'üncü bile olsa başardığı elemandan tam puan alabilir. Yarışmacının performans değerlendirmesi bu iki günde elde edebildiği başarı sonucuna göre değerlendirilir. Kuralların büyük bölümü sporcuların yaptıkları yanlış hareketlerden puan düşülmesiyle ilgilidir.
Kısa programdaki sunum sırasında sporcuların yaptıkları yanlış atlama, buza elle temas, düşme, spin sırasında gerekli olan dönüş sayısını az yapma veya atlama, havaya sıçradığında kendi etrafında dönmesi gerekli olan sayıdan daha az dönme veya bu dönüşü yapamama gibi nedenler puan kaybetmenin ana unsurlarıdır. Hakemler bu gibi durumları hata olarak kabul ederek, sporcunun puanını kırmak zorundadırlar. Patenci yaptığı hata kadar puan kaybeder.
ISU'nun koyduğu kurallara göre uluslar arası veya elit bir yarışmada olması gereken hakem sayısı 9'dur. Ülke içi yarışmalarda ise bu sayı 3-5-7 kişi olabilmektedir.
Sporcuların gösterdikleri performansa göre puanlama 6 tam puan üzerinden yapılır. Yarışmacıların bütün hakemlerden 6 tam puan aldığı nadir görülen bir olaydır. Çok az rastlanır. Hakemler müsabakalarda teknik ve artistik sunuş olmak üzere iki türde puan vermektedirler. Puanlar verilirken aşağıdaki kriterler baz alınmaktadır:
göre
göre yapılmaktadır.
İki yarışmacının puanları müsabaka sonunda eşit olursa, kısa programda alınan teknik beceri puanlarıyla, uzun programda alınan artistik puanlar belirleyici unsur olurlar.
Atanan 9 hakemden başka, müsabakalarda yönetim gösteren bir baş hakem ve bir de yardımcı hakem vardır. Bu hakemler puanlamanın düzgün yapılıp yapılmadığını kontrol ederler. Ayrıca sporcu müsabaka sırasında bir sorun yaşarsa, bu durumda baş hakem karar vermek zorundadır. Puanlama esnasında hakemler birbirleriyle konuşamazlar.
Puanlamalar aşağıdaki gibi yapılır;
Puanlamalar sırasında hakemler 3,2 4,2 gibi puanlama yapabilirler. Yarışmalara katılan sporcular kısa ve serbest programlar için ayrı müzik seçerler. Müsabaka müzikleri enstrümantel olmalıdır. Yapılan tüm hareketler müzikle uyumlu olmalıdır. Zaten bu müzik ritm uyumu önceden hazırlanmış bir koreografiye göre yapılmaktadır. Kısa programın sunuş süresi 2,40 dk, serbest programın sunuş süresi ise 3 dk veya 4,30 dk kadar olabilmektedir.
Yarışmalarda müzik seçimi kadar giyilecek kostümlerin seçimi de çok önemlidir. Seçilen müzik ve onun üzerine kurulu koregrafi, yarışmacının yaşına, yeteneklerine, kayma tarzına uygun olmalıdır. Müzikle uyumlu olmayan bir koreografi, patencinin yeteneklerini aşan bir müzik seçimi ya da uygun olmayıp göze hoş gelmeyen bir kostüm seçimi, hakemlerin sporcuya hata puanı vermeleri nedeni olabilir.
Bu sporda 6 önemli atlayış şekli vardır. Bunların ilk 3'ü ayağı buza vurarak güç alıp atlama, diğer 3'ü ise havaya sıçrayarak gerçekleştirilir.
Ayağı buza vurarak güç alıp yapılanlar;
Havaya sıçrayarak yapılanlar;
Bu hareketler tek tek yapılabildiği gibi, arka arkaya kombine bir şekilde de yapılabilir. Kombine yapılan atlamalar sporcuya daha çok puan kazandırır. Atlayışlar tekli, ikili, üçlü veya dört dönüşlü (spin) olarak gösterilir.
Sporcunun pistteki bir nokta üzerinde, kendi etrafında dönüş yaptığı elemanlardır. Kolların, bacakların, ayakların ve karın bölgesinin farklı pozisyonlar aldığı bir çok dönüş tekniği vardır. Birden fazla pozisyon gösterilen, ya da ayak değiştirerek yapılan dönüşler kombine dönüşler olarak adlandırılır. Saat yönünde sol ayakla yapılan dönüşe forward ya da front spin (ileri/öne), sağ ayakla yapılan dönüşe ise back spin (geriye) denir.
Çiftlerde ve buz dansında sporcular partnerlerini omuz seviyesinin üzerine çıkarırlar. Bu kaldırışlar senkronize kaymada da yapılmaktadır. Buz dansında ISU kuralları gereği 7 kaldırış tekniği vardır. Bu kaldırışlar sırasında her takım değişik teknikler kullanır.
Çiflerdeki kaldırışlar ise tutuş şekillerine göre gruplanır. ISU kuralları çiftlerde 5 ayrı kaldırış tekniği içermektedir. Bu kaldırış teknikleri zorluk derecelerine göre sınıflandırılmaktadır. Puanlamalar bu sınıflandırmaya göre yapılır.
Artistik buz pateni, estetik ve sanat açısından mükemmellik gösteren bu spor dalı seyir zevki son derece yüksek bir branştır. Kış olimpiyatları ve yaz olimpiyatları resmi spor dalıdır. Her geçen gün gelişen ve yeni tekniklerin de ortaya çıkmasını beraberinde getirebilen nadir spor dallarından biridir.
Sorunlu tarafı hakemler tarafından sporcu kayırma konusudur. Hala bu sorun aşılamamıştır. Tartışmalar ve oluşturulacak yeni tedbirli kurallar nasıl olabilir veya sıkıntı nasıl aşılabilir konusu halen gündemini korumaktadır. İlginç olan ise, sporcu kayırmalarının uluslararası elit yarışmalarda çok daha fazla yapılmasıdır.
Bisiklete binmeden önce beslenme konusunda dikkat etmemiz gereken bazı kurallar mevcut. Öncelikle bisiklete tok karnına binmeyin. Keyiflice sahilde dolaşacaksanız bir nebze kabul edilebilir ancak spor amacıyla yapılacak bir sürüş için yemeğinizi 1-2 saat önceden yemiş olmalısınız.
Dünyanın en iyi antrenörleriyle de çalışsan, aldığın nefesin KENDİ ciğerlerinden geçtiğini asla unutma!
Sunucu pozisyonda heyecanla haykırır; "Nefis bir şut, kaleci son anda kurtardı. Son anda" Peki gerçekten öyle mi?
Luiz Suarez