"Bebeğiniz o kadar sağlıklı ki sanki doğmadan önce Dünyaya gelip bir kaç ay yaşamış gibi rahat" 1986 yılının Ağustos ayında çok sağlıklı bir bebek olarak dünyaya gözlerini açtığında yanında bulunan hemşireler annesine müjdeyi bu sözlerle vermişler...
Jamaika'da doğan bu sıra dışı bebek, sanki ileride imzasını atacağı başarıların bir habercisi olarak gülümsemişti hayata. Okula başlamasıyla birlikte koşmaya başlar küçük Usain. 12 yaşına kadar okulun en hızlı çocuğu unvanı ona aittir. Lise çağına geldiğinde ise futbol ve kriket sporlarına merak sarar. Ancak beden eğitimi hocası süratinin farkındadır ve Usain'i atletizim sporcusu yapmakta kararlıdır.
Usain Bolt atletizimde ilk madalyasını, senede bir kez yapılan liseler arası şampiyonada, 2001 senesinde alır. 200 metreyi 22,04 saniyelik dereceyle koştuğu bu organizasyonda gümüş madalya kazanmıştır.
Genç Usain, uluslar arası alanda ise ilk kez ülkesinin başkenti Kingston'da düzenlenen 2002 Dünya Gençler Şampiyonasında kazandığı 1 altın ve 2 gümüş madalyayla adından söz ettirdi. 2003 yılında Dünya Yıldızlar Şampiyonasında da altın madalya aldı. Bolt, vatandaşı Asafa Powell'ın izinden gitti ve en büyük önemi 100 metreye vererek kendisine ait zamanları geliştirebileceğine ve dünya rekoru kırabileceğine inanmaya başladı.
Bolt 2004 yılında profesyonel oldu ve esas büyük çıkışını 2004'te gerçekleştirdi. Aynı sene Bermuda'daki Karayip Oyunları'na katıldı. Ve merdivenleri birer birer çıkmaya başladı.
Annesi Jennifer ve babası Wellesley Bolt ile büyüyen Usain'in, Sadeeki adında bir erkek kardeşi ve Sherine adında da bir kız kardeşi vardır. Ailesi kırsal bir bölgede bakkal işletirken, o da kardeşiyle birlikte caddelerde kriket ve futbol oynardı.
Özel hayatı herkes tarafından merak edilen Jamaikalı sprinterin idol sponcusu kriket efsanesi olan Pakistanlı Waqar Younis. Futbola da büyük ilgi duyan Bolt, Manchester United ve Real Madrid taraftarı. Ruud Van Nistelrooy'un en fazla sevdiği futbolcu olduğunu söyleyen Bolt, Puma ile yaptığı sponsorluk anlaşmasından yılda tam 10 milyon dolar kazanıyor.
Jamaika'nın başkenti Kingston'da gece kulübü de işleten Usain Bolt, sık sık DJ'lik yapıp stres atıyor.
Usain Bolt'un oyunlar öncesinde günde 6 saat idman yaptığı öğrenildi. Jamaikalı sporcu, antrenörü eşliğinde müthiş bir tempoyla Olimpiyatlar'a hazırlandı.
44,7 km/h hız yapıyor! 100 metreyi yalnızca 35 adımda geçen Usain Bolt, 9,58 koştuğu 100 metre yarışında 60 ile 80. metreler arasında tam 44,7 kilometre hıza ulaşarak dünyayı şaşkına çevirdi.
Usain Bolt'un büyük başarısının sırlarından birisi de menüsü. Bir uzman tarafından sürekli kontrol edilen Jamaikalı sprinter, sabah kahvaltısında patates, kızarmış yeşil muz ve balık salatası yiyor. Bolt'un öğlen yemeğinde en çok tercih ettikleri ise domuz ya da sığır eti ve tavuk nuggets. Usain Bolt akşam yemeğinde ise ızgara biftek ve salata yiyerek gününü tamamlıyor. Tatlı yememeye dikkat eten rekortmen atlet asitli içeceklerden uzak duruyor. Öğlen yemeğinden sonra ise taze sıkılmış portakal veya havuç suyunu tercih ediyor.
Usain Bolt tüm bu başarıların ardından Amerikan üniversitelerinden aldığı burs tekliflerini reddeden sporcu, Jamaika'daki Teknoloji Üniversitesi'ne devam etme kararı aldı.
Aslına bakarsanız hepimiz küçük veya büyük yaralanmalar sonucunda eklem açıklığımızı veya hareket kabiliyetimizi belirli oranlarda kaybedebiliyoruz.
Bazı spor dallarında iyi olan kazanır. Voleybol, basketbol, halter, yüzme... Bunlar gibi spor dallarında iyi olmak için çalışılır. Kendi kalitenizi yükseltmeniz oyunu kazanmanız için yeterlidir.
Kime sorarsanız sorun "tekmeye kafa uzatmak" iyi bir şeydir. Oyuncunun özverisini betimler. Düşünsenize rakip topa vuracak araya kafa sokuyorsunuz. Yaralanmak pahasına... Bundan daha iyi futbolcu olabilir mi?
Gheorge Hagi