Eski Mısır ve Yunan askerlerinin vücutlarını yağlayarak güreş yaptıkları bilinmektedir. Ancak, Türkler bu güreş şeklini geleneksel hale getirip uzun yıllar düğün törenlerinde, zafer şölenlerinde ve baharın gelişini kutlamak maksadıyla yağlanarak güreş yapmışlardır.
Vücudun saf zeytinyağı ile yağlanarak yapılan serbest güreş şeklidir. Güreşçilerin birbirini tutması zorlaştığından kuvvet ön plana çıkar.
Yağlı güreşin temeli dengeye dayanır ve bu yüzden ustalık gerektiren bir spordur. Güreşçiler müsabakaları Er Meydanı denilen çayırlarda yaparlar.
Yağlı güreşin, Trakya ve Balkanlardan yayıldığı bilinmektedir. Fakat 4500 yıl önce yağlı güreşlerin eski toplumlar tarafından da yapıldığı söylenmektedir. Osmanlı İmparatorluğunun Anadolu'dan Rumeli'ye geçmesiyle, günümüze kadar uzanan tarihi yağlı güreş müsabakaları yapılmaya başlanmıştır.
Güreşler ilk zamanlarda güreşçilerin biri galip gelene kadar sürerken, oluşturulan kurallarla, süre ve puanlama sistemi yağlı güreşe dahil edilmiştir. Edirne'nin bugünkü Kırkpınar denilen bölgesinde ilk yağlı güreşin yapıldığı, 3 gün sürdüğü ve iki kardeşin finalde yenişemeyip, yorgunluktan can verdikleri söylenmektedir. Bu rivayet Kırkpınar Yağlı Güreşlerinin miladı kabul edilir.
İmparatorluğun kontrolünde eski pehlivanların hocalık yaptığı güreş tekkeleri kurulmuş, yağlı güreş müsabakaları organize edilmeye başlanmıştır. Ve bugünkü haliyle, Edirne Sarayiçi'nde yapılan, 650 yıllık geçmişe sahip Kırkpınar Yağlı Güreşleri, bu sporun Türk kültürünün ayrılmaz bir parçası olduğunu gösterir. Ülkemizde yağlı güreş sporu, Türkiye Güreş Federasyonuna bağlı olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.
Kıspet, pehlivan için çok önemli olan bir unsurdur. Güreşçilerin belinden diz altına kadar uzanan bölümü kaplayan deri pantolonlardır. Kıspet sözü Kisve kelimesinden gelir.
Kıspetler "zembil" adı verilen, sazdan yapılmış bir torbada taşınırlar. Bu zembilin en büyük özelliği, pehlivanın kıspetine bulaşan yağı dışarı vermemesidir.
Güreş esnasında vücudun kavranması güç olsun diye pehlivanların zeytinyağı ile yağlanmasına denir. Pehlivanlar önce kendi vücutlarını daha sonra da rakibinin sırtını yağlarlar.
Davul ve zurna güreşin en önemli öğelerindendir. Güreşlerin başlangıcından bitimine kadar çalınmaya devam eder.
Güreşin başlangıcı ve güreşe hazırlıktır. Pehlivanların psikolojik olarak güreşe hazırlık hareketi olarak bilinen peşrev, izleyenlerin seyir keyfini de yükseltir.
Çayırda güreşecek olan pehlivanların adlarını, lakaplarını, oyunları seyircilere anlatan kişidir. Bu merasimden sonra pehlivanlar da halka doğru yürüyerek güreş için hazırlığa başlarlar. Buna yağlı güreşte "çıkış" adı verilir.
Yağlı güreşin ilk zamanlarında birkaç eski pehlivan, köy ağaları veya güreşlerden anlayan birkaç kişi, kurallara aykırı iş yapılmasın diye güreş meydanının bir köşesine oturur, güreşleri kontrol ederdi. Bu gün ise kuralları uygulayan hakem heyetleri oluşturulmuştur.
Kırkpınar güreşlerinin en temel öğelerinden biri ağalık müessesesidir. Önceleri pehlivanları güreşe çağıran, yarışmaları düzenleyen, gelen konukları ağırlayan, yemek ve yatacak yerlerini temin eden, ödüller veren Kırkpınar Ağasıymış. Ancak şimdi, ağanın saydığımız bu faaliyetlerinden büyük bir bölümü Edirne Belediyesince karşılanmaktadır.
Kırkpınar Başpehlivanına verilen, Kırkpınar'ın en büyük ödülüdür. Kırkpınar'da Başpehlivan olan güreşçi, 1 yıl süreyle altın kemerin sahibi olur. Ancak, aralıksız üç yıl üst üste Başpehlivan olan güreşçi, altın kemerin sürekli sahibi olur.
Yağlı güreşin, en basit ve en çok bilinen kuralıdır. Rakip yerde iken sırt üstü çevrilerek veya ayakta iken düşürülerek yapılabilir.
Rakibini kıç üstü yere düşürmek ya da rakibin kendi düşmesidir.
Rakip ayaklarından yakalanır, baş üstü dikilir, sonra sırtı yere getirilirse, müsabaka kazanılmış olur.
Kıspetin tamamen çıkması, ya da boydan boya yırtılması bir yenilgi sebebidir.
Güreşçilerden biri "Pes!" derse müsaabakayı kaybetmiş olur.
Taraflardan biri rakibini kucaklar, ayaklarını yerden keser, en az 3 adım yürürse müsaabakayı kazanmış olur.
Yağlı güreş, klasik minder güreşi ile paralel olduğundan dolayı güreş sporcuları dilerlerse yağlı güreş müsabakalarına katılabilirler. Her güreşçi lisanslı olduğu kulübü temsil eder.
Amatör ve profesyonel boks nedir? adlı yazımda söz verdiğim konuları, yazmaya devam ediyorum. "Sporcu kimdir?" sorusunun cevabını verebilmek için ilk olarak "spor nedir?" sorusunun cevabını bilmemiz gereklidir. Hemen belirtmeliyim ki, sporu hobi olarak yapanlar benim konumun dışındadır.
Scout (okunuşu: sıkaut), yani yetenek avcıları, ulusal ve uluslarası alanlarda genç futbol oyuncuları keşfetmeye çalışmaktadırlar. Bir yetenek avcısı (scout) tarafından fark edilmek bir futbolcunun rüyasının gerçekleşmesi sağlayacak en önemli adımdır.
Kime sorarsanız sorun "tekmeye kafa uzatmak" iyi bir şeydir. Oyuncunun özverisini betimler. Düşünsenize rakip topa vuracak araya kafa sokuyorsunuz. Yaralanmak pahasına... Bundan daha iyi futbolcu olabilir mi?
Lionel Messi