Psikolojik açıdan sportif performansı etkileyen önemli faktörlerden biri olan kaygı, bireyin günlük yaşantısını, kişiler arası ilişkilerini, sosyal etkilerini ve öğrenimini etkilemektedir.
Kaygı tehlikeyle baş etmek için uyum sağlayıcı bir mekanizma olarak görülen temel bir insan duygusudur. (Özusta,1993 s:44).
Kaygı, kökenini bireyin çocukluk yaşantılarından alır. Bu yaşantılar, çocuğun ana babası, yakın arkadaşları ve öğretmenleriyle olan ilişkilerinden kaynaklanır. Kaygı, çocuğun çevresinde kaygılı insanların varlığı ile gelişir. Çocukluğu izleyen ergenlik döneminde de anne, baba da diğer yetişkinlerin tutumları kaygı düzeyini etkiler.(Gençtan,1984)
Psikolojik açıdan sportif performansı etkileyen önemli faktörlerden biri olan kaygı, bireyin günlük yaşantısını, kişiler arası ilişkilerini, sosyal etkilerini ve öğrenimini etkilemektedir. Kişiyi istenmeyen durumlara adaptasyon sağlamaya, ya da mücadele etmeye yönelten normal bir duygudur. Bu duygu olmadan normal yaşam sürmek olası değildir. (Başaran,1982 s:54).
Kaygı bireyin fizik ve sosyal çevrede uyumsuz koşullar nedeniyle, bedensel ve psikolojik sınırlar ötesinde harcadığı gayrettir. (Cüceoğlu,1994 s:63-65).
Kaygı, Türkçede endişe ve İngilizcede Anxiety kelimeleri ile ifade edilmektedir. Belli bir anlamda tasa ve kuşku terimleri ile anlamdaştır. Fakat kaygı hepsinden ayrı farklı bir olgudur. Kaygı bu durumuyla bazen korku ile karıştırılmaktadır. Oysaki korku terimi nedeni bilinen durumlarda kullanılırken, kaygıda nedeni bilinmeyen korkudan ortaya çıkmaktadır. (Biçer, 1998 s:57).
Kaygı (anksiyete), sözcüğünün kökü Eski Yunanca (anxsietas) olup endişe, korku, merak anlamına gelir. İlk olarak Çiçero, tarafından kullanılmış, baskı, boğulma anlamına gelen ve geçici olarak (angor) kavramından ayrılmıştır. (Lök ve ark, Alpaslan, Neslihan, 2008 s:28).
Kaygı, belirsiz bir korkunun ya da kötü bir şey olacağına dair hissin sürekli baskın olduğu psikolojik haldir. (Cüceoğlu, 1994 s:63-65).
Kaygı, kültürden kültüre değişim gösterir. Ancak bütün toplumlar için geçerli bazı genellemeler vardır. Bu genellemeler, kaygı durumunun ortaya çıkmasına bazı ortak yönleri belirtir. Bunlar;
Gelecekte ne olacağını bilmemek en belli başlı kaygı sebebidir. İleride olumsuz türden olaylar olacağını bilmek, ne olacağını hiç bilmemeye tercih edilir. (Lök S, Alpaslan İ, Neslihan L, 2008 s:74).
Sportif performansta kaygı, sporcuların uyum yeteneklerini, dikkat ve konsantrasyonlarını, koordinasyon ve dengeli karar verme ve değerlendirmelerini, öz güven ve değerliliklerini, motivasyon ve aktivasyonlarını, önemli ölçülerde etkilemektedir. (Erbaş.K, 2005 s:50).
Spor psikologları, yüksek performans için belli sporcuların belli bir kaygı düzeyine sahip olmaları gerektiği konusunda birleşiyorlar. Kaygı düzeyinin çok yüksek olması; start telaşı, düşük olması ise; start tembelliğine yol açmaktadır.
Sporcularda yüksek kaygı düzeyine, genellikle sporcunun performans kapasitesinin sınırlarına yaklaştıkça rastlanılmaya başlanır. Yarışmaların sonucuna göre belirlenen ceza ve ödüller, sporcunun kaygı düzeyi ve dolayısı ile performansını olumsuz yönde etkilemektedir. (Başer, E 1998 s:35).
alperyaydan@gmail.com
Futbol, ayaklarla topa vurmak suretiyle yapılan bir spordur. Bu sporda karşı tarafta bulunan kaleye top gönderilerek gol atılır. 2 takım içerisinde en fazla gol atan maçı kazanır. Futbol dışarıdan bakıldığında bu kadar basit görünebilir. Peki fizyolojik olarak incelendiğinde bu böyle midir?
spora erken yaşlarda başlamanın önemi herkes tarafından biliniyor. Peki acaba çocuklar bu yüzden baskı altında kalıyorlar mı?
Kime sorarsanız sorun "tekmeye kafa uzatmak" iyi bir şeydir. Oyuncunun özverisini betimler. Düşünsenize rakip topa vuracak araya kafa sokuyorsunuz. Yaralanmak pahasına... Bundan daha iyi futbolcu olabilir mi?
Wesley Sneijder