Bu yazının önceki bölümü için tıklayın
Bayram sabahına bir gün kala sabah giyeceği elbiselerini hazırlayan çocuk gibi heyecanlıydı o gece.. Midesindeki yanmayı hissetti!
Her zaman yaptığı gibi asitli birşeyler içmek için mutfağa yöneldi. Dolabı açtı, fakat kendisini de ters köşeye yatırıp soğuk bir su içti. Midesi için mi, yoksa bundan önce yaptıkları için mi içilmiş bir bardak suydu kendisi de anlayamadı.
Değişen dünyada, ''değişmek'', önüne sürülen köprüden önce son çıkışın malesef. Beslenmenden dinlenmene , arkadaş çevrenden sosyal yaşamdaki alışkanlıklarına, kısacası iğneden ipliğe bir reform hareketi başlatmak zorundasın! Aksi takdirde sana benzeyen bir çok 'sen'le karşılaşırsın, yürüdüğün pamuk ipliği inceliğinde bu yolda.
Bunun için profesyonel bir yardıma ihtiyacın var mı? Bana sorarsan yok. Çünkü hatırla; dünyanın değişmesini sağlayan Fransız devriminde de halk kendi kendine bunu başarmıştı. Ulu önderimiz de gereken değişimin, insanın kendisinden geçtiğini bildiği için halkına yönelmişti. Dünyadaki bu değişim örnekleri, insanın ruhunda bulunan bam teline değen en uç noktalar tabiki..
Kendi devrimini yapman için geç kalmadan yola çıkmak zorundasın. Çok çalışmanın ötesinde birşey gerekecek çünkü.
Sevdiğin renkte bir ayakkabı, idol olarak seçtiğin sporcunun, spor yaparken giydiği kıyafetler, bir boy aynası... Fonda çalan hafiften müzik belki de.. Kısacası duyularını harekete geçirecek en basit gördüğün
şeyleri bile dikkate almalısın. Bilinç altındaki kulaktan dolma tabuları yıkmalısın. Hele biraz ivmelenmeye başladığında, çevrende balina üzerinde yaşayan parazitler misali yancılarını göreceksin. Bunlara aldırış etme! Çok fazla takılma!
Zaten bedenini antrene ettikçe sana zarar verecek kroşenin nereden geleceğini çok daha net göreceksin. Sigarayı bırakıp, seneler sonra aldığı besinlerin tadına varabilen insan nasıl yeniden doğmuş gibiyse, sağlam bir postür ve hacmi artmış bir ciğer kapasitesiyle her yeni güne daha iyi başlayacaksın, unutma! Özgüvenin en yakın arkadaşın olacak. Aldığın kararların seni hep ileriye taşıdığını fark edeceksin. Profesyonel hayatına spor kavramını ve felsefesini yerleştirdiğin anda zirveye yükselişin başlamış olacak. Zirveler soğuk olur. Bu yüzden nabzı düşürmemek lazım..
Yazıma son verirken belirtmek isterim ki; geçmen gereken tüm aşamaları tek başına aşmış bir sporcu olarak tüm tecrübelerimle yanındayım.. SANA GÜVENİYORUM
b-karababa@hotmail.com
Boks, iki müsabık sporcunun ring denilen ölçüleri belli bir alanda, önceden belirlenmiş kurallarla, birbirlerine üstünlük sağlayarak galip gelebilmeyi amaçlayan sporun adıdır. Daha önceki yazılarımda geniş olarak boks sporunun kurallarını ve bu kurallara göre uygulanışını yazmıştım.
Bir sporcunun, fiziksel veya zihinsel performansını artırmak amacıyla, yasaklı kimyasal madde veya ajanları, çeşitli yöntemler kullanmak suretiyle vücuduna almasına doping denir.
Sunucu pozisyonda heyecanla haykırır; "Nefis bir şut, kaleci son anda kurtardı. Son anda" Peki gerçekten öyle mi?
Manuel Fernandes