Son zamanlarda beslenme konusuna ilgi artışı gözlemlenmektedir. Gerek supplement (sporcu destek besinleri), gerekse şifalı bitki satıcıları son zamanlarda insanların kilo alma, kilo verme kaygıları veya ihtiyaçları üzerinden bir sektör oluşturmaktalar.
İnsanlar doğru veya yanlış bilgiye çok çabuk ve zahmetsizce ulaşabilmekte ve bunları kendileri üzerinde denemekte sakınca görmemektedirler. Bu beslenme rehberi, basit bir şekilde beslenmenin temel bileşenlerini aktarabilmek suretiyle kendi diyetinizi kendi başınıza planlamanızı sağlayabilecek küçük ipuçları verebilmektir.
Günümüzde, herkes her türlü besin diyeti bilgisine rahat bir şekilde ulaşabiliyor ve diyet yapmak isteyen bir kişinin karbonhidratlar, proteinler, vitamin ve mineraller hakkında gerekli bilgisi var. Dolayısıyla ben bu rehberimde herhangi bir besinin tüketim şekli ile ilgili tavsiye vermeyeceğim. Sadece konu başlıklarına değinerek, kişinin kendi başına kişisel beslenme diyeti oluşturma konusunda bilgi sahibi olabilmesini hedefliyorum.
Bu noktada benim gözlemlediğim temel problem, insanların tiplerini ve bulundukları aktivite sınıflamasını yapmamaları ve herhangi bir diyet tarzını hayatlarına entegre etmek suretiyle her durumda aynı beslenme tarzını devam ettirmeleridir. Bu yanlış bir uygulamadır. Bunun yerine, insanlar kendi vücut tipi ve aktivite sınıflandırmalarını iyi yapabilmelidirler. Bu sınıflamalar
olmak üzere basitçe yapılabilir.
Bu sınıflarda insan tipleri tekrar kendi aralarında ayrılmalıdırlar. Örneğin daha iyi beslenme tarzı isteniyorsa, bir uzmandan "Sedanter bir insanım, fakat Salı günleri şantiyede denetime gidiyorum. Bu benim için yüksek fiziksel aktivite içeriyor. Ayrıca Çarşamba akşamları da halı saha maçım var. Haftanın geri kalanında tamamıyla stabil durumda yaşayan bir sedanterim" tanımını yaparak yardım alınabilir ve diyetini ona göre planlanabilir.
Aslında, diyet bir şeyleri yememek anlamına gelmez. Beynimizde diyet kelimesi geçtiği anda hemen bir şeyleri kısıtlama moduna geçeriz. Fakat, diyet tam olarak ihtiyacımız olan yiyecekleri tüketmek anlamına gelir.
Yukarıda örneğini vermeme rağmen, aslında kişi, insan beslenmesinin temel prensiplerini bildiği taktirde herhangi bir uzman yardımı almadan kendi diyetini kendi kendine planyabilir. Bana göre makbul durum budur, çünkü beslenme uzmanı 24 saat boyunca sizinle birlikte yaşamaz ve hayat akışınız her zaman stabil değildir. Yolda yürüyüş yaparken birden bire komşumuzun evinin taşınmasına yardım etmeye başlayabiliriz. O zaman, vücut farklı bir moda geçmiş olacaktır ve beslenme ihtiyacı yaşanan duruma uygun olarak artacaktır.
Son olarak, karbonhidratlar bizlerin düşmanı değildirler. Vücudumuzun en kolay enerji ihtiyacını karşıladığı besinlerden olan karbonhidrat sağlıklı ve dozunda alınarak ihtiyaç karşılanmalıdır. 0 karbonhidrat diyeti diye bir şey kabul edilemez! O tarz bir diyet, vücudunuzda kas yıkımına neden olacağından ve kilo olarak hafifleseniz bile aslında eskisinden daha güçsüz bir insan olacağınızdan emin olabilirsiniz. Dolayısıyla düşük glisemik index tablolarından mümkün olduğu kadar sağlıklı karbonhidrat tüketmeye çalışalım bkz.(glisemik index) Doydum ama Galiba Doymadım; Glisemik İndeks
Daha ayrıntılı bilgi için kullandığınız arama motorunda glisemik indeks tabloları şeklinde arama yapabilirsiniz.
alperyaydan@gmail.com
Bugün hiç susadınız mı? Eğer susadıysanız bu vücudunuzun susuz kaldığı için size sinyaller gönderdiği anlamına geliyor.Yani vücudunuz sizi onu sulamaya çağırıyor.
Psikolojik açıdan sportif performansı etkileyen önemli faktörlerden biri olan kaygı, bireyin günlük yaşantısını, kişiler arası ilişkilerini, sosyal etkilerini ve öğrenimini etkilemektedir.
Kime sorarsanız sorun "tekmeye kafa uzatmak" iyi bir şeydir. Oyuncunun özverisini betimler. Düşünsenize rakip topa vuracak araya kafa sokuyorsunuz. Yaralanmak pahasına... Bundan daha iyi futbolcu olabilir mi?
Alex de Souza