Futbolun katettiği yol ve gösterdiği gelişimlerle ilgili birçok kaynağı sitemizde yazdık. Bu gelişim ve değişimlere uyum sağlayabilmek için gerekli yollara bir çok kez dikkat çektim. Fakat tekrar kısaca bir göz atmaya çalışalım.
2015-2016 futbol sezonunda kişisel tespitlerime göre, futbol son yıllardaki hızlanmasının üzerine biraz daha çabukluk ve sürat ekledi. Futbolun dünyadaki en üst seviyede oynandığı nokta Şampiyonlar Ligidir. Geçmiş yıllara göre futbolun geçirdiği değişimleri ŞL’de çıplak gözle takip edebilirsiniz. Bu yıl göze çarpan şey daha önce söylediğimiz tiki-taka pas varyasyonlarının geçen senelere göre daha hızlı, gerektiğinde pas adedi olarak daha az yapılması (genelde 3-5 pastan az olmamak kaydıyla,direk dikine olmadan) çok daha süratli bir şekilde ceza alanına girişler, içermesidir. Bu sebeple oyunu doğrudan tiki-taka'ya dayanan Bayern Münih ve Barcelona takımları kupada çok zorlandılar.
Bu seviyede takımların oyuncularının özellikle ikili mücadelelerde ne kadar girişken ve kuvvet üretebilen, aerobik kapasiteleri yüksek, aynı zamanda çok fazla toplu-topsuz dripling yapabilen ve muhakkak iyi sıçrayan oyunculardan kurulu olduğunu görüyoruz.
Türk futbolcusunun bu seviyede oynayamama sebebi; küçük yaşlarda üzerinde toplaması gereken atletik becerileri yeterince yakalayamaması ve antrenman sepetini dolduramamasıdır. Bu problemi nasıl aşabilirsiniz sorusunun cevabını arayalım;
Yani özetle günümüzde futbolcu olabilmenin yolu, sahip olunan futbol becerilerini en üst düzeyde atletik becerilerle birleştirebilmektir. Bunu yapabilmenin yolu ise, dünyada “bireysel antrenman ve antrenörlük” sanatından geçmektedir.
Türkiye gibi alt yapı çalışmalarının, ekollerinin çok iyi olmadığı ve genelde antrenörlerin yetersiz olduğu bir ülkede bireysel antrenörlük ve bireysel çalışma kamplarının futbolcu için ihtiyacı çok fazladır. Fakat buna rağmen ülkemizde bireysel antrenörlük yapılabilen futbol kamplarına rağbet çok fazla değildir. Hatta “futbolda bireysel antrenman ve antrenörlük” kavramının henüz oturmadığını ve oluşmadığını dahi söyleyebiliriz.
Fakat Avrupa’ya bakıldığında özellikle Almanya, İspanya ve İngiltere’de bireysel antrenörlüğün bir futbolcunun yetişmesindeki en önemli nokta olduğunu söyleyebiliriz.
Avrupa ülkelerinde takım antrenörleri belirli bir sistemden yetişme, genelde UEFA B veya UEFA A, hatta bazı kulüplerde UEFA PRO antrenörlük lisansına sahip, bir spor akademisinden mezun ve bir antrenörlük ekibiyle (Kondisyoner, Fizyoterapist, Yardımcı Antrenörler) ile çalışmasına rağmen ve futbol sahası bulma, birim antrenmanın uzunluğu konularında hiçbir sorun yaşamamalarına rağmen futbolcuların kendilerine yönelik bireysel antrenmanlarını çoğu zaman yaptıramazlar.
Avrupa’da futbolcular bu açığı kapatmak için gerek boş günlerinde gerekse tatil zamanlarında bireysel antrenörleri ile veya bireysel antrenman yapılan futbol kamplarına gitmek yoluyla bu açıklarını gidermeye çalışırlar.
Bir örnekle açıklamak gerekirse öncelikle sporcu şunu bilmelidir ki, her insan farklı fizyolojik özelliklere sahiptir. Yani takım arkadaşınızın faydalandığı bir antrenman çeşidi veya modeli, ya da kullandığı ağırlıkları kullanmanın size faydası olmayabilir. Sizin farklı özellikleriniz bulunurken, diğer arkadaşlarınızın farklı özellikleri bulunması normaldir.
Örneğin, siz çok çabuksunuzdur, iyi sürat üretebiliyorsunuzdur, fakat arkadaşınız iyi kuvvet üretebilme özelliğine sahiptir. Arkadaşınızın sürat ve çabukluk gelişimine, sizinse kuvvet gelişimine ihtiyacınız olabilir. Hatta bunların dışında sadace stretching antrenmanlarını yaparak performansını arttıran oyunculara dahi antrenörlük yaşantımızda şahit olduk. Dolayısıyla, her sporcunun belirli bir dışarıdan desteğe ihtiyacı vardır.
Avrupalıların bizi geçtikleri temel nokta, bu bireysel antrenmanın önemliliği noktasındaki bilgiye sahip olup, bunu kabullenip bu konuya bütçe ayırmaları ve masraf etmeleridir.
Günümüzde antrenman biliminin gelişmesi ile birlikte ne yazıkki, bir kulüp tarafından özel antrenman destekleri verilmeyen, ya da kendisi tarafından yaptığı spora dair bütçe ayırıp özel beslenme, özel antrenman, spor ekipmanları, masaj uygulamaları, bir fitness salonuna üyelik veya bir fitness personal trainer ile çalışabilme imkanı olmayan, boş zamanlarında veya tatillerinde bireysel antrenman kamplarına katılamayan sporcuların amatör seviyeden üst seviyelere çıkmaları çok zordur.
Kısa bir açıklama yağmalıyım ki, üst seviye derken Türkiye Süper Ligi hariç Avrupa'nın büyük liglerinde oynamak olarak konulmuştur. Ama yakın gelecekte de Türkiye Süper Ligi’nin atletik ve teknik kalitesinin artacağını ve bu üst seviye tanımının içerisinde katılacağını umut ediyorum. Örneğin sizin için Süper Amatör Ligde oynamak üst seviyeyse bu yazı sizin için geçerli olmayabilir.
Bu eksikler ya kulüpler tarafından giderilmeli, ya da imkanlar dahilinde sporcu tarafından kendisine bütçe ayrılarak yapılmalıdır.
Sporcu, bireysel antrenman desteği ile kendini tanıma, kendine özel program edinebilme, bireysel olarak eksiklerini giderebilme imkanına kavuşarak “kendine özel futbol tarzını” geliştirme şansına sahip olacaktır. Hatta bu özel antrenman kamplarında geçtiğimiz yıllarda çalışırken bazı futbolcuların yanlış mevkilerde oynadıklarını, mevkii değişikliği yapmalarının kendileri için daha iyi olacağını dahi tespit ettik ve faydalarını gözlemledik.
Bazı futbolcularımızın kuvvet eksiğini giderdik, bazılarını daha yükseğe sıçratmaya çalıştık. Böylelikle anlayabilen ve yapabilenler profesyonel futbol dünyasına geçebilmek için gereken özellikleri çok iyi kavradılar.
Siz de eğer futbolu gerçekten üst seviyede oynayabilmek ya da en azından bunu denemek istiyorsanız, yeterliliğine güvendiğiniz antrenörlerle mutlaka bireysel antrenman yapmalı, ya da en azından ülkemizde ve yurtdışında bunları düzenleyen profesyonel futbol akademilerinin kamplarına kısa süre de olsa katılarak bireysel antrenmanın üzerinizdeki etkilerini ölçmelisiniz. Muhtemelen kendinize yatırım yapmanız gerektiğinin farkında varabilirsiniz. Kendi artı ve eksi yönlerinizi tanımalı ve kendinize uygun bir stil geliştirmelisiniz. Bu size rekabetin çok fazla olduğu bu sporda diğerlerinin önüne geçmek için bir avantaj sağlayacaktır.
TFF, Türk futboluna bir vizyon ve bir sistem kazandırmak üzere Gençlik Geliştirme Programını uygulamaya koymuştur.
Bir sporcu için zamanı iyi kullanarak yönetebilmenin başarıya ulaşabilme şartı olduğu bilincini sporcuda oluşturmak, hedefe ulaşma yolundaki en önemli ayaklardan biridir.
Altyapı denildiğinde Barcelona'nın La Masia'sı hakkında övgü cümleleri kurmak adettendir. Peki Barcelona altyapısı gerçekten harika mı?
Zlatan Ibrahimovic