Sportistan
Sportistan.com'u otomatik takip etmek için Akıllı Telefonunuza RSS beslemesini alın. http://sportistan.com/rssfeed
Sporla ilgili her konuyu FORUM'da tartışabilir, paylaşımda bulunabilirsiniz. http://forum.sportistan.com

Sakatlık ve Yaralanmalarda Sportif Tedavi Yaklaşımları

Bu yazıyı paylaş

Tweet It! Facebook
Sakatlık ve Yaralanmalarda Sportif Tedavi Yaklaşımları

Aslına bakarsanız hepimiz küçük veya büyük yaralanmalar sonucunda eklem açıklığımızı veya hareket kabiliyetimizi belirli oranlarda kaybedebiliyoruz.

Bunlara dilimizde yanlış yerleşmiş bir terim kullanarak SAKATLANMA diyoruz. Öncelikle buradaki terim problemini gidermeye çalışalım sakatlanma kavramı kalıcı olarak vücutta bir özüre sebebiyet veren doğuştan gelen veya sonradan edilinilebilen olaylara verilen genel addır. Yaralanma kavramı ise sportif veya sportif olmayan geçici yaralanmalar sonucunda vuku bulan, tedavisi ve geri dönülmesi uzun veya kısa süreçler sonucunda mümkün olan olaylardır.

Örneğin, bir trafik kazasında meydana gelen omur ilik travması veya kırılması sonucunda meydana gelen bir belden aşağı felç vakası eğer kalıcı ise Sakatlanma diye tanımlanacaktır. Fakat bir futbolcunun bir performans esnasında meydana gelen çapraz bağlarının kopması sonucunda yaşayacağı olayın tanımı ise SPOR YARALANMASI şeklinde yapılmalıdır.

Bu yazımda sakatlanmalardan ziyade spor veya spor dışarısında edinilen yaralanmaların tedavi yaklaşımlarından bahsedeceğim.

Öncelikle bir yaralanma yaşadığımızı farzedelim. Bu, bir diz yaralanması olsun ve diz eklemimizde bulunan menisküslerin ve aynı zamanda çapraz bağlarımızın koptuğunu düşünelim. (bu yaralanma örneği sadece bir örnektir. Aynı sportif tedavi yaklaşımı diğer yaralanmalar için de aynıdır.)

Bu yaralanma sonucunda öncelikle doktorumuza başvuruyoruz. Bir ameliyat gerekliliğinden bahsediyor. Öncelikle travmatik durumun tespiti, daha sonra ameliyatı yapılmaktadır. Ve oradaki problemler cerrahi müdahale ile gideriliyor. Başarılı bir ameliyat geçiriyoruz herşey yolunda. İşte burada, ülkemizde yapılan büyük bir hata devreye giriyor. Tedaviyi burada tamamlamak.

Ameliyattan sonra bu tip yaralanmalarda vücudumuzun izin verilen hareket açıklığının belirli bir kısmı kaybedilmektedir. Dolayısıyla, bu tedaviden sonra fizyo terapistler tarafından size çıkarılan programı takip ederek yılmadan ve bıkmadan eklem açıklığınızı geri kazanana kadar devam etmelisiniz.

Ülkemizde gözlemlediğimiz vakaların büyük çoğunluğu, gerek maddi yetersizlikler ve SGK sisteminin doğru çalışıp tedavi masraflarını üstlenmemesi sebebiyle veya farklı sebeplerden ötürü fizik tedavi fazına hiç başvurmamaktalar ya da bu fazı eksik bırakmaktalar. Bu, sportif tedavi yaklaşımının olmaz ise olmaz fazıdır. Bu fazı eksik yaptığınız anda, sporcu iseniz spor hayatınız bitme tehlikesi gösterir. Çünkü eksiden rahatlıkla yaptığınız hareketleri artık yapamayacaksınız.

Benim başıma gelen örnekte, yaşadığım diz sakatlığımda antrenör ve aile baskısı sebebiyle fizik tedavi fazımı yarıda keserek oynamaya başlamıştım ve Patella bölgesinden yaşadığım sakatlığım 1 ay içerisinde nüks etti! 3 ayda tamamen sağlıklı bir şekilde futbola geri dönebilecekken bu süre 1 yıla çıkmıştı. Ve 2.fizik tedavi fazını tamamen aynı sebeplerden ötürü yarıda kesip aynı sakatlığı 3.defa nüks ettirdiğimde futbol hayatımın bittiğini gördüm.

Bu, benim içim çok acı bir senaryo oldu ve hayatımın tamamen değişmesi ile son buldu. Aynı şeyleri siz sporcuların yaşamasını asla istemiyorum. Dolayısıyla, fizik tedavi fazı kendinizi eskisinden daha iyi hissetseniz bile fizyo terapistiniz size, "evet artık %100 oldun. Oynayabilirsin, geçmiş olsun" demeden asla performans sporu yapmayacaksınız. Yaparsanız benim gibi olursunuz. Bu 2 kere 2 kadar net bir şey.

Sporcu olmayan insanlar için ise, fizik tedavi fazından sonra ülkemizde asla devreye girmeyen fakat en az fizik tedavi fazı kadar önemli olan bir nokta daha var : Sportif Tedavi Fazı.

Yaşadığınız yaralanmanın hayatınızı etkilememesini istiyorsanız, öncelikle şunu kabulleneceksiniz.
Artık yaralanma yaşadığınız bölgeden bir darbe aldınız ve o bölge sizin zayıf yeriniz. Bunu kabullenin, asla doğdunuz gün gibi olmayacak! Belki iyileşecek veya iyi olduğunu size hissettirecek, fakat siz onu çalıştırmaktan asla vazgeçmeyeceksiniz. Çünkü orası artık zayıf noktanız. Fitness salonlarında, yani uzman olan fitness salonlarında, vücudunuzun geri kalanı için ihtiyacınız olan fitness programı ve yaralanma yaşadığınız bölge için özel bir fitness + rehabilitasyon içeren hareketler serisi mutlaka önünüze çıkarılacaktır. Fitness salonunuza gidip eğitmeniniz ile konuştuğunuzda yaralanmalarınızı asla gizlemeyin. Ve size özel egzersizler çıkarılamıyorsa veya aldığınız cevap ve egzersiz bütünlüğü sizin yaralanmanıza yönelik değilse o salonu terk edin ve değiştirin. Bu, o salonun ve eğitmenlerinin yetersizliğine işarettir. Fitness salonlarında çalışan antrenör ve eğitmenler yaralanmalarda rehabilite edici özelliği olan hareket serilerini bilmek ve size yaptırmak zorundalardır.

Örneğin diz sakatlıklarının güçlendirmesinde Static One Leg Extension hareketinin önemli bir katkısı olduğu bilinmektedir. Omuz için ise, theraband egzersizleri ile fizik tedavi, ardından gelen güçlenme ve hayat boyu fitness programına devam etmek zorundasınız. Mesleğimize özel bilgilerimizin korunması adına bu yazıda hangi tip sakatlıkların hangi hareketler ile tedavisinin geliştirilebildiğini yazmayacağım. Fakat sizin bilmeniz gereken bu, eğer ki hayat boyu yaralanmalarınız sebebiyle vücudunuzda bir iz taşımak istemiyorsanız ve yaşlılığınızda bu sorunlar yüzünden hareket özgürlüğünüzden vazgeçmek istemiyorsanız artık bir yaralanmaya yani zayıf noktaya sahipsiniz ve burayı daima çalıştırmak ve güçlü tutmak zorundasınız.

Bu arada, yukarıda söylediğim sorunlar herhangi bir yaralanma geçirmeyen fakat yaşadığı yaşamın uzun sürede verdiği yıpratıcı etkiler sebebiyle normal insanların da başlarına gelebilir. Sanki yazımda sadece yaralanma yaşayanlar ömür boyu sporun içerisinde olmak zorundadır gibi bir yanlış anlama meydana çıkmaması açısından düzelteyim:

Bir yaralanma yaşamamış olmanız veya olmamanız sizin ömür boyu spor yapma zorunluluğunuzu ortadan kaldırmaz. Yaşınız ne olursa olsun, bu güne kadar spor yapmamış olmanız size hiçbirşey kaybettirmez. Bugünden spora başlayın! Yaşınız ve engelleriniz ne olursa olsun size özel bir spor programı daima var.

Hayat boyu sağlıklı yaşamak istiyorsanız, bunun için birşeyler yapmanız gerekliliğini unutmayın.

Sporun ÖNLEYİCİ HEKİMLİK noktasında ki faydaları yadsınamazdır. Düzenli egzersiz yapan insanlar mutlaka yapmayanlara göre daha iyi durumda olacak ve sağlık harcamaları da düşecektir.

An apple a day, keeps the doctor away diye bir söz vardır!
(Hergün bir elma doktoru sizden uzak tutar)

Fakat bunun daha gelişmişi; "Hergün bir elma ve spor, doktoru sizden uzak tutar" olacaktır!

Sağlıklı günler...

    5761 kere okundu

    Alper Yaydan

     1989 İstanbul doğumlu, İstanbul Çengelköy Lisesi, Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi Spor ve Yüksekokulu Antrenörlük bölümü Futbol branş mezunu;

    Futbol antrenörlüğü, bireysel koçluk ve yazarlık yapıyor.

    Futbol ve antrenman bilimleri ve performans sporu kavramı üzerine çalışmalar yapıyor.






    alperyaydan@gmail.com

    yazarın diğer yazıları için tıklayın

    Bu Kategorideki Diğer Yazılar

    Spor ve Sporcu
    Sporda Nefes Kullanımı (anatomik ve sportif solunum)

    Sporda Nefes Kullanımı (anatomik ve sportif solunum)

    Spor doğru nefes alıp vermek çok önemli bir konudur. Hatta sporcu için konsantrasyon ve performans kazanımlarının en önemli etken faktörüdür.

    Outdoor Spor Yaparken Cildinizi Güneşten Koruma Yolları

    Outdoor Spor Yaparken Cildinizi Güneşten Koruma Yolları

    Yaz aylarında dışarıda spor yaparken güneş ışınlarına doğrudan maruz kalırız. Güneş ışınlarına uzun süre maruz kalındığında cilt lekelenmeleri ve yaşlanma etkileri ortaya çıkar.

    Aklımda Deli Sorular aklımda deli sorular

    Kaleci Son Anda Kurtardı

    Kaleci Son Anda Kurtardı

    Sunucu pozisyonda heyecanla haykırır; "Nefis bir şut, kaleci son anda kurtardı. Son anda" Peki gerçekten öyle mi?

    Sporculardan İnciler sporculardan inciler

    Futbol hayatımda en çok zorlandığım stoperlerden biri Bülent Korkmaz'dı. Ayak bile uzatılmayacak topa kafa uzatırdı

    Thierry Henry