“Futebol de Salão hızlı düşünmeyi ve çabuk oynamayı gerektirir. Öğrenmek için mükemmel bir ortamdır. Brezilyalı bir futbolcu olarak herşeyimi Futebol de Salão’a borçluyum.” Zico
1930'lu yıllarda Güney Amerika'da doğan Futebol de Salão hızlı heyecanlı bir oyundur. Çeviri yaptığımızda 'Salon Futbolu' anlamına gelir. 'Futsal' ile birebir aynı anlamdadır, fakat bu iki oyun başka bir yazı konusu olacak kadar birbirinden farklıdır.
Futbolun Güney Amerika'ya gidişi ve şehirlerde yükselmeye başlamasıyla, daha çok insan oyunu oynamak istedi. Fakat büyük futbol sahaları bu kıta için bir lükstü. Bu tesis yokluğu ile beraber oyunun küçük versiyonu ortaya çıkmış ve özellikle Brezilya'da kısa zamanda oyuncu sayısı anlamında futboldan daha popüler olmuştur.
Küçük, sert zeminli sahalarda büyük futbol topu sorun yaratıyordu. Çok fazla sekmesi ve oyun dışı kalması söz konusuydu. Bu durum oyun keyfini azaltınca hentbol topu kullanılmaya başlandı. Zaman içinde, top evrim geçirerek daha küçük, daha ağır ve (neredeyse) sekmeyen bir top haline geldi. Artık 2 numaralı FDS topu kullanılıyor, böylece FDS daha hızlı ve durmadan oynanabiliyordu.
Adeta normal futbolun sıkıştırılmış hali olan bu heyecanlı oyun için Brezilya'da 50'lerde bir konfederasyon kurularak kurallar ve turnuvalar düzenlenmeye başlandı. Tüm çocuklar yerel FDS klüplerinde futbola başlıyor, Pele'den Zico'ya Ronaldinho'dan Fenomen Ronaldo'ya pek çok yıldız isim FDS ile yetişiyordu. 80'ler de bu popülerliği keşfeden FIFA yeni kaynaklar yaratmak için yeni bir oyun arıyordu. Futebol de Salão'yu dikkate almamışlardı çünkü 2 numara topun TV kameralarında görünmesi zordu.
Bir İspanyol versiyonu olan Futsal seçildi. 4 numara top daha büyük ve daha fazla sekiyordu. Yine belirtmeliyim ki Futebol de Salão ve Futsal farklı oyunlardır. Sonuç olarak Brezilya Futbol Federasyonu FIFA tarafından yıllar süren bir çaba ile Futsal'a geçmeye ikna edilmiştir ve günümüzde FDS Brezilya'da neredeyse yokolma noktasına gelmiştir. Neyse ki 90'ların ortasına kadar Brezilya'lı çocuk ve gençler bu kararlardan etkilenmemiş ve Futebol de Salão ile yetişmeye devam etmişlerdir.
Bu özet tarihçeden sonra Futebol de Salão'un neden futbola başlamak için en iyi yol olduğuna geçelim.
2 numara top kendiliğinden öğretmendir. Sekmeyen topun kontrolü biraz daha kolaydır ve zor şeyleri denemek için özgüven kazandırır. Ama buna karşın bu topa hükmetmek daha zordur. Yerden oynanır, uzun toplara ve havadan oyuna imkan vermez. Daha fazla dokunuş şansı daha fazla tekrar, daha fazla tekrar tekniğin daha iyi öğrenilmesi demektir. Tekrar öğrenmenin anasıdır.
Dar alan, hızlı düşünme ve hızlı hareket gerektirir. Yaratıcı olmaya cesaretlendirir. FDS ile kötü futbol oynanmaz. Güzel oyun oynanır ve Brezilyalılar yeteneklerini FDS'e bağlarlar.
FDS'deki ana etken topun boyutu, ağırlığı ve esnekliği (sekme oranı) olmaktadır. Bu etkenler topun çok daha iyi kontrolünü ve bir oyun ortamında oyuncuların temel becerilerini geliştirmesini sağlar. Sonuç olarak top tekniğinin gelişmesine yardımcı olur. Bu sadece FDS ile kısıtlı kalmaz oradan normal futbola geçer. Bu yüzden FDS bir futbol doğaçlama ortamıdır ve çocuk yaşta futbola başlamanın en iyi yoludur.
“Futebol de Salão hızlı düşünmeyi ve çabuk oynamayı gerektirir. Öğrenmek için mükemmel bir ortamdır. Brezilyalı bir futbolcu olarak herşeyimi Futebol de Salão’a borçluyum.” Zico
Dar alan ve küçük toptan geniş alan ve daha kolay bir topa geçiş demek herşeyin daha kolaylaşacağı anlamına gelir. Baskının fazla olduğu bir ortamda topa sahip olmayı öğrenirsiniz. Futebol de Salão oyuncuları yerden oynamaya ve isabetli olmaya cesaretlenmesi ile pas tekniğinin gelişmesine yardımcı olur.
Yine düşük sekme oranı ile top havaya çok sık kalkmaz. Bu dokunuş sayısını atırır ve çok sayıda teknik hareket denenir. Aşağıdaki tablo FIFA ve İngiliz FA'in araştırma departmanları tarafından çıkarılmış rakamlardır. FDS diğer tüm futbol oyunlarına göre çok daha fazla dakika başı dokunuş sayısı sağlıyor. Aynı zamanda topun oyun dışı kaldığı süre, sadece duvarların kullanılarak topun dışarı çıkmasının engellendiği İngiliz 5'e 5 oyunundan daha az. Yani daha uzun oyun, daha fazla dokunuş daha çok gelişmek anlamına geliyor.
OYUNLAR | TOPUN OYUN DIŞI KALDIĞI ZAMAN (%) |
DAKİKA BAŞINA DOKUNUŞ SAYISI |
---|---|---|
11'e 11 Futbol | 34,62 | 0,60 |
7'ye 7 Futbol | 14,11 | 0,769 |
5'e 5 Futbol | 1,78 | 2,73 |
Futsal | 11,59 | 2,60 |
Futebol de Salão | 5,12 | 7.954 |
“Futebol de Salão oyuncuları çabuk düşünmeye ve çabuk oynamaya zorluyor böylece normal futbolu oynamak çok daha kolay oluyor.” Juninho Paulista, Brezilya, 2002 Dünya Kupası Şampiyonu
Futebol de Salão daha hızlı geri bildirim demektir ki bu da daha iyi öğrenmektir. Daniel Coyle The Talent Code adlı kitabına referans vererek şunları anlatır:
Alanı daraltmak hızlı geri bildirimi sağlar. Futebol de Salão'un futbol yeteneklerini öğretmek için nasıl etkili olduğunu anlatmamdan bu yana pek çok spordan koçlar alanı daraltıp tekrar sayısını artırarak geri bildirimi iyileştirdi.
Yapılan şeyden keyif alındığında öğrenmenin çok daha etkin ve hızlı olduğu kanıtlanmış bir bilgi. Oyunu çocuklara öğretirken sevdirmek ve keyif almalarını sağlamak anahtar konumdadır ve biz koçların birincil görevidir. FDS'i çocuklar çok seviyor çünkü oynayarak öğreniyorlar, farklı şeyler deneme şansları var, güzel hareketler yapabiliyorlar. Böylece bunu işaret çanakları arasından koşmaya veya top sürmeye tercih ediyorlar. FDS öğreticiliği ile futbolu en iyi öğrenme ortamı olan mükemmel bir futbol oyunu.
Aslında Alex de Souza'nın söylediği şu cümle FDS hakkında herşeyi özetliyor: 'Futebol de Salão futbolun temel taşıdır.'
Kaynaklar:
Technical Analysis of Futebol de Salão and Mini-football - Iain Milligan, Andy Borrie and Rob Horn
http://thetalentcode.com/ - Daniel Coyle
1977 yılında İstanbul'da doğdu.
2003'den bu yana futbol eğitimi üzerine
çalışma ve araştırma yapıyor.
2012'de çocuklara en iyi futbol eğitimini
verebilmek için Brazilian Soccer Schools'u Türkiye'ye getirdi.
UEFA-B
antrenörlük lisansını Almanya'da aldı.
kayhan@bssturkiye.com
braziliansoccerschools.com.tr
Daha önce de bahsettiğimiz gibi, sürekli yeni bir yaşam tarzının içerisine çekiliyoruz. Bu yeni yaşantımızda Fit olmayan, kollarında dövmeler olmayan, six packlerini tek tek sayılacak kadar dışarı çıkarmayanlara pek yer yok gibi görünüyor.
Bugün hiç susadınız mı? Eğer susadıysanız bu vücudunuzun susuz kaldığı için size sinyaller gönderdiği anlamına geliyor.Yani vücudunuz sizi onu sulamaya çağırıyor.
Kime sorarsanız sorun "tekmeye kafa uzatmak" iyi bir şeydir. Oyuncunun özverisini betimler. Düşünsenize rakip topa vuracak araya kafa sokuyorsunuz. Yaralanmak pahasına... Bundan daha iyi futbolcu olabilir mi?
Andrea Pirlo