Bilardo, üstüne çuha (ince sık dokunulmuş kumaş) gerilmiş, arduvazla (bir taş türü) kaplı dikdörtgen bir masada, isteka denen uzun bir sopa ve değişen sayıda toplarla oynanan çeşitli oyunlara verilen genel isimdir. Masanın kenarlarına içten yerleştirilmiş kauçuk bantlar bu kumaşla kaplanır.
Avrupa'nın en çok ilgilenilen 5 sporu arasında yer alan bilardo, indoor (kapalı alan) sporu olmasına rağmen 14. yy'da açık alanda oynanan bir oyun olarak ortaya çıktı.
Masada oynanan ilk bilardo oyunu 1470'te görüldü.
Bilardoya benzeyen oyunların milattan önce oynandığı kaynaklarda geçmekte. Bu oyunun yaygınlaşmasının Fransa kralı 14. Louis döneminde gerçekleştiği söylenir.
İlk önce delikli masalarla, daha sonra üç topla Fransa'da oynanmış, ilerleyen yıllarda halk arasında da sıkça oynanmaya başlamıştır.
Günümüz bilardosunun ilk örnekleri 16.yy'da saraylarda görülmüştür. Önceleri tahta zemin ve tahtadan yapılmış bantlarla oynanan bilardo gerek malzeme gerekse kurallar açısından değişimlere uğrayarak bugünkü durumuna gelmiştir.
Bilardo topları fil dişli malzemeden imal edilmiş, ancak 19.yy sonlarında sentetik toplar kullanılmaya başlamıştır. Lastik bant ve kösele ucun icadı, istekaların günümüzdeki şekli alması, sürekli değişen kurallar sonucu 20.yy başlarında bir yarışma sporu olarak ortaya çıkmıştır.
Bilardo'nun farklı disiplinleri için farklı eğitimler ve teknikler olmasına karşın temelde öğrenilmesi gerekenler aynıdır.
Bilardo topuna doğru ve düzgün bir vuruş yapabilmek için eğitim alınması ve buna bağlı olan antrenmanlar yapılması gerekir.
İyi bir bilardo oyunu için;
Bu antrenmanlardan sonra öğrenilenleri uygulamak için maç yaparak ve düzgün vuruşlar yapma becerisi geliştirilmelidir.
Bilardo, kapalı bir alanda oynanan bir oyundur. İki temel kuralı vardır. Açı hesaplamak ve vuruş hızını ayarlamak.
Bilardo en başta cepli (delikli) bilardo ve cepsiz (deliksiz) bilardo olarak iki temel gruba ayrılır. Cepli bilardoya örnek olarak bilinen 8 Top (Amerikan) bilardosu ve Snooker vardır. Cepsiz bilardoysa 3 Top (3 Bant) bilardo olarak bilinir.
Delikli bilardo (pool) Avrupa kökenli olmasına karşı Amerika'da daha yaygındır. Bu sebeple de Amerikan bilardosu olarak tanınmaktadır. Snooker ise İngilizler tarafından oynandığı için İngiliz bilardosu olarak tanınmaktadır
Vuruş topu (beyaz top) ve 1'den 15'e kadar numaralandırılmış toplam 16 top ile oynanır. 1 ile 7 arasındaki toplar düz renkli diğerleri ise çizgili toplardır. Ancak 8 numaralı top, yani siyah top düz renklidir, ama 1-7 arasındaki toplarla aynı grupta sayılmaz.
Hangi oyuncunun hangi çeşit topla oynayacağı deliğe ilk giren topa göre belirlenir. Oyuna ilk başlayan oyuncu çizgili topu sokmuşsa çizgili toplarla oynama hakkı onun olur. Eğer sokamazsa ilk kim topu deliğe sokarsa o gruptaki toplarla oyuna devam eder. Oyunun amacı, kendi grubunuzdaki bütün topları (düz veya çizgili) deliklere sokmak, daha sonra da belirlenen bir deliğe siyah topu sokmaktır. Şayet oynadığınız gruptaki tüm topları sokmadan önce siyah topu sokarsanız oyunu kaybedersiniz.
Beyaz topu (vuruş topu) deliklere sokarsanız faul olur. Aynı şekilde beyaz top sizin seçili toplarınızdan hiç birine değmezse de faul olur. Faul durumunda beyaz top diğer oyuncu tarafından istenilen yere konulur ve oyun devam eder.
1'den 9'a kadar numaralandırılmış toplar ve vuruş topu ile oynanır. Bu oyunda amaç masadaki en küçük rakama sahip topa vurmaktır. Eğer beyaz top en küçük rakamlı topa değmeden diğer toplara değerse faul olur. Bu şart sağlanarak 9 numaralı top herhangi bir deliğe girerse o set kazanılır. Açılış vuruşundan sonra oynayacak sıradaki oyuncu eğer beyaz topun yerini beğenmezse topun yerini değiştirebilir. Bu sadece açılıştan sonra oynayacak oyuncunun ilk vuruşu için tanınmış bir haktır. Daha sonraki atışlarda oyuncular yer değiştirme şansı yoktur. Herhangi bir oyuncu üst üste 3 kez faul yaparsa seti kaybeder.
15 adet kırmızı, 6 adet farklı renkte ve beyaz olmak üzere toplam 22 tane topla oynanır. Her bir kırmızı top 1 puandır. Diğer topların puanları; sarı top : 2 puan, yeşil top : 3 puan, kahverengi top : 4 puan, pembe top : 5 puan ve siyah top : 6 puan şeklindedir. Her oyuncu ilk atışında kırmızı toplarla başlamalıdır. Kırmızı top herhangi bir deliğe girdikten sonra sırası ile renkli ve kırmızı şeklinde devam eder. Eğer kırmızı topu sokamazsa atış hakkı sıradaki oyuncuya geçer. Kırmızı toplar bitmeden renkli toplar deliklere girseler bile geri çıkarılır. Kırmızı toplar bitince renkli toplar çıkarılır ve tekrar sokulur. Kırmızı ve renkli topların tamamı bitince siyah top sokulur ve oyun biter. Oyun bittiğinde masadaki topların puanları sayılır ve kazanan belirlenir.
Oyun adından da anlaşılacağı gibi 3 adet topla oynanır. Topların renkleri genellikle sarı, beyaz ve kırmızıdır. Her oyuncu, oyun başında kendine bir adet vuruş topu seçer. Oyunun amacı atış yaptığınız vuruş topunuzun diğer iki topa da değmesidir. Bu koşul her sağlandığında sayı kazanırsınız. Topların hangi sırada birbirine değeceği önemsizdir. Oyunun kaç sayıda sonlanacağı önceden belirlenir. Bu sayıya ilk ulaşan oyuncu o maçı kazanmış olur. Eğer oyuncu sayı yapamaz ise sıra karşı tarafa geçer. Oyun 2 kişi veya 2 takım arasında oynanır.
Ülkemizde bilardo masaları, 19 yüzyıl sonlarına doğru saray ve konaklarda görülmeye başladı. II. Abdülhamit döneminde Harbiye Nazırı Enver Paşa'nın bir bilardo tutkunu olduğu ve onun talebesi Prens Halim'in ise usta bir oyuncu oluşu, Cumhuriyete kadar geçen sürede sahip olduğumuz tek bilgi.
Atatürk'ün fırsat buldukça bilardo oynuyor olması ise bilardo tarihimiz açısından çok önemli. Ata'nın Pembe Köşk'e ve Anadolu kulübüne devrin önde gelen bürokratları ve yabancı Devlet konukları ile giderek sık sık bilardo oynadığını biliyoruz.
Bilardo masalarının ticarethanelere girişi ise ilk defa Beyoğlu Ağa Camii Sokakta bulunan Lüksemburg Bilardo Salonu ile başlıyor. Yine İstanbul'un Ulus semtinde bulunan Kurtoğlu Bilardo Salonu da 1930 – 1935 senelerinde faaliyet gösteren en eski salonlardan biri olarak biliniyor.
1993 yılında kurulan Türkiye Bilardo Federasyonu TBF, özel turnuvalar dışında Türkiye Pool ve Türkiye 3 bant resmi şampiyonlarını da organize etmektedir.
2007 yılında 42 oyuncu ile başlayan bu lig, artık tüm Türkiye bilardo camiası tarafından takip edilen ve örnek alınan bir faaliyet olmuştur. Her turnuva, katılımcı sayısına göre belirlenen, kendine has bir statüyle oynanmaktadır. Değişmeyen, sadece turnuvanın lig formatıdır.
Bilardo tarihinde 19. yüzyıl sonlarına doğru başlayan ilk örgütlenmeler ve kulüpler İngiltere ve Amerika kökenli. Ancak 3 toplu ya da deliksiz bilardodaki ilk kulüp 1891'de Stuttgart'da kuruldu. 1901 yılında bir çok kulüp yan yana gelerek Alman Amatör Bilardo Birliğini oluşturdu. Günümüzde DBU (Almanya Bilardo Federasyonu) adını alan bu kuruluş Avrupa Bilardo Konfederasyonunun (CEB) da temelini oluşturmuştur.
Bilardo sporu kategorileri ayrı ayrı federasyonlar tarafından organize edilmektedir.
IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) bilardo ile uğrasan konfederasyonların tek bir çatı altında toplanmasını şart koşmuştur.
Boks, iki müsabık sporcunun ring denilen ölçüleri belli bir alanda, önceden belirlenmiş kurallarla, birbirlerine üstünlük sağlayarak galip gelebilmeyi amaçlayan sporun adıdır. Daha önceki yazılarımda geniş olarak boks sporunun kurallarını ve bu kurallara göre uygulanışını yazmıştım.
Yaz aylarında dışarıda spor yaparken güneş ışınlarına doğrudan maruz kalırız. Güneş ışınlarına uzun süre maruz kalındığında cilt lekelenmeleri ve yaşlanma etkileri ortaya çıkar.
Sunucu pozisyonda heyecanla haykırır; "Nefis bir şut, kaleci son anda kurtardı. Son anda" Peki gerçekten öyle mi?
Johan Cruyff