Wushu, tarihi binlerce yıl öncesine dayanan savunma sanatıdır. Eski Çin'de Kung-fu adı ile bilinen çıplak el ve silahlı dövüş teknikleri zaman ilerledikçe yüzlerce stil ve sisteme ayrılmıştır.
Bu ayrılma sonucunda ülkenin bir çok ustası Wushu adı altında genel bir birlik oluşturmaya başlamışlardır. Bir süre sonra Wushu, daha çok halkın üst seviye yaşayan kesiminde itibar görmeye başlamış, üst düzey askerler, iş adamları, sanatçılar ve aristokratlar arasında yapılmaya başlanmıştır.
Kelime anlamı zor iş, zor teknik anlamına gelir. Gerçekte, saldırı ve savunmanın yanında akrobasi ve baleye benzer kareografik hareketler ve Uzakdoğu felsefesi, Wushu adı altında toplanır. Bununla beden ve ruhun uyumu sağlanır. İnsan karakterinin geliştirilmesi iradenin ve öğrenme kabiliyetinin güçlenmesi ve hoşgörülü davranış biçimi sağlanır. Antrenmanlarda esas olan, vücudun her bölümünü ayrı ayrı çalıştırmaktır. Wushu'da denge, solunum egzersizleri, esneklik, düşünce, pratik zeka ve meditasyon önemlidir. Bunlar, beden sağlığını en iyi şekilde etkiler.
Geleneksel Wushu, Çin savunma sanatlarının genel adıdır. Wushu ustaları çalışmalarını bir kültür olarak tanımlarlar. Bugüne kadar yüzlerce Wushu stili geliştirilmiştir. Ancak tarihsel gelişim ve ilkel savunma silahlarının zamanla ortadan kaybolması, Wushu sanatının içerik ve tarz olarak değişerek, yarışma kurallarının belirlenmesi sayesinde yavaş yavaş bir spor haline gelmesini sağlamıştır.
Modern Wushu, 1949'dan sonra Çin Halk Cumhuriyeti'nde geliştirilerek bir gösteri sporu olarak yapılmaya başlanır. 1988 yılında, Uluslararası Wushu federasyonu kurularak bu spor dünyada yayılmaya başladı. 1999 yılında, Uluslararası Wushu Federasyonunun, Uluslararası Olimpiyat Komitesine yapmış olduğu başvuru kabul edildi ve Wushu Sporu, Olimpiyat Oyunlarına dahil edildi.
Wushu sporu kendi içinde FORM STİLİ ve DÖVÜŞ STİLİ olarak ikiye ayrılmaktadır. Dövüş stiline SANDA denilir. Yarışmalar bireysel ve takım müsabakaları şeklinde yapılır. Sporcular, küçükler (15-18 yaş) ve büyükler (18-35 yaş) olarak ayrılırlar. Belirlenmiş bir platform üzerinde federasyon tarafından belirlenmiş kilo aralıklarında müsabakalara çıkarlar.
Baş arkası, boyun, boğaz ve kasık bölgelerine vuruş yapmak yasaktır. Göğüs, baş ve uyluk bölgelerinden puan alınabilir. Birden fazla yardımcı elemanın görevli olduğu Wushu müsabakalarında son karar baş hakeme aittir. Wushu uygulaması, sadece yarışmayı öğretmez. Pratik zeka ile başarıyı sağlayan, ruh ve moral gücü veren bir sistem olup, aynı zamanda konsantrasyonu geliştiren bir antrenman türüdür
Wushu bir spor dalı olarak, insanı yaralayan uygulamalı dövüş tekniklerinden farklıdır. Wushu'nun rutin hareketleri dövüş yöntemlerini içermesine rağmen, insanın vücut yapısını geliştirmeyi ve savunma niteliğindeki saldırı kabiliyetini yükseltmeyi amaçlıyor. Aynı zamanda, sporcunun kendisini ifade etme şekli olarak da görülmekte.
Wushu, Çin halkı ve Çin geleneksel kültürünün özünü yansıtan bir spor. Yani Wushu, sadece sıradan bir spor dalı değil, aynı zamanda Çin'in milli sporu ve Çin halkının akıl eseri olarak, bir açıdan da Doğunun milli kültürünü yansıtıyor.
Türkiye'de 1970'li yıllardan beri, Kung Fu adı altında çalışılmış, 1990 yılından itibaren dünyada yapıldığı şekliyle ülkemizde Modern Wushu çalışılmaya başlanmış, 1999 yılında Federasyonu kurulmuştur. Bu tarihten sonra bir çok Avrupa ve Dünya Şampiyonlarında boy gösterilip, çeşitli dereceler alınmıştır. 2007 yılında ise, 52 kg'da Hüseyin Dündar Türkiye'ye ilk Dünya Şampiyonluğunu tattırmıştır.
Wushu, yaratıldığı ilk zamanlarda askeri kurallardan oluşuyordu. Geçmişteki askeri mücadelelerle sıkı bir ilişki içerisindeydi. Wushu'nun en büyük özelliği dövüş tekniklerini öğretmekti. Uygulama esnasında karşı tarafı yaralamayı veya etkisiz hale getirmeyi amaçlıyordu. Wushu, en etkin dövüş teknikleriyle karşı tarafı direnme gücünden yoksun bırakmaya çalışırdı. Bu tür dövüş teknikleri bugün halen ordu ve kamuya ait güvenlik birliklerinde kullanılıyor.
Wushu, hareketlerin belirlenen ölçütlere uymasına özen gösterirken, aynı zamanda ruhu geliştirmeye de büyük önem veriyor. Wushu yapan kişinin iç dünyası ile dış dünya arasında uyum sağlanması ve bir bütünlük sağlanması, Wushu'nun en önemli özelliği.
Wushu'nun yer ve aletlere olan ihtiyacı fazla değil. Wushu yapan birisi mekanın büyüklüğüne göre alıştırma tarzını seçebilir. Elinde Wushu aleti bulunmamasına rağmen, aletsiz de çalışabilir yapabilir. Wushu ayrıca, zaman ve mevsim koşullarından da çok az etkilenir. Wushu, diğer birçok spor dalına göre daha esnek olduğu için, halk arasında oldukça fazla rağbet gördü ve görmeye de devam ediyor.
Çocuk sporcularda gözlemlediğim en önemli sorunlardan birisi, ağırlık antrenmanlarının (çoğu insan buna fitness da diyebilir) yapılıp yapılmaması konusudur. Sporcular, antrenörler ve veliler ağırlık antrenmanı konusuna net bir çerçeveden bakamıyorlar.
Bir sporcunun, fiziksel veya zihinsel performansını artırmak amacıyla, yasaklı kimyasal madde veya ajanları, çeşitli yöntemler kullanmak suretiyle vücuduna almasına doping denir.
Sunucu pozisyonda heyecanla haykırır; "Nefis bir şut, kaleci son anda kurtardı. Son anda" Peki gerçekten öyle mi?
Michael Jordan